TBK'nun 125/III. maddesine göre; sözleşmeden dönme halinde tarafların karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulacağı ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebileceği, sözleşmenin fesih ya da dönme suretiyle sona ermesi halinde geriye etkili sonuç doğuracağı, davacı iş sahibinin, sözleşme uyarınca üstlendiği edimlerini sözleşmeye uygun şekilde yerine getirmediğinden sözleşmeden dönmede kusurlu olup, sözleşmenin sona ermesi sebebiyle uğradığı zararının tazminini talep edemezse de; fazla ödemesi varsa sözleşmeden dönmede haksız olsa dahi, fazla ödenen iş bedelinin iadesini yükleniciden isteyebileceği-
Tacir kiracının basiretli tacir gibi hareket etmesi gerektiği- Davacı-kiracı, davalının işyeri ruhsatı alacağını ispat edemediğinden, işyerinin ruhsatının alınması yükümlülüğünün de davacı kiracıda olduğu- Davacının, kiralanan taşınmazın vasfını araştırması, ruhsat alıp alamayacağını tespit etmesi ve ondan sonra sözleşme yapması gerektiği- Davacının işyerinde ruhsat alamamasında davalı kiraya verenin kusuru bulunmadığından mahkemece; davanın reddine karar verilmesi gerekirken, baştan itibaren sözleşme geçersiz sayılarak kira iadesine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Taraflar arasındaki sözleşmede davacı tarafından yapılan ödemelerin ödeme gününden itibaren faiziyle geri istenebileceğine ilişkin hüküm bulunmamasına ve davacılar tarafından davalıya gönderilen ihtarnamede de ödenen paranı iadesi konusunda da bir ihtar bulunmadığına göre, dava konusu alacağa dava tarihinden itibaren temerrüd faizi uygulanması gerekirken ödeme günlerinden itibaren temerrüd faizi uygulaması doğru olmadığı gibi; davadan sonra davalı tarafından yargılama sırasında satış bedelinin de ödenmiş olmasına göre satış bedeliyle ilgili davanın konusuz kaldığı gözetilerek, satış bedeli dışında sözleşme masrafı ve dava tarihinden itibaren talep edilen toplam alacağa ilişkin faize hükmedilmesi gerekeceği-
Tacirler arasındaki ayıplı mal satışından kaynaklanan uyuşmazlıklarda ayıp ihbarının tanıkla ispat edilemeyeceği- TBK'nun 225. maddesinde ağır kusurlu olan satıcının, satılandaki ayıbın kendisine süresinde bildirilmemiş olduğunu ileri sürerek sorumluluktan kısmen de olsa kurtulumayacağı, satıcılığı meslek edinmiş kişilerin bilmesi gereken ayıplar bakımından da aynı hükmün geçerli olduğu-
Fesih akdî ilişkiyi ortadan kaldırmaya yönelik bozucu yenilik doğuran bir hak olup, fesih ile akdî ilişkinin geriye etkili sona ereceği kabul edilmekte ise de; inşaatın geldiği seviye itibariyle sözleşmenin geriye etkili feshinin adalet duygularını zedeleyeceği hallerde Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu'nun 25.01.1984 gün 3/1 sayılı kararı uyarınca feshin ileriye etkili sonuç doğuracağının kabul edildiği- Feshin geriye etkili olması durumunda, sözleşme hiç yapılmamış (yok) farz edilerek hüküm doğuracağından taraflar karşılıklı olarak birbirlerine verdiklerini sebepsiz zenginleşme hükümlerince geri alabileceği, ileriye etkili fesihte sonucun farklı olduğu, burada arsa sahibinin yüklenicinin gerçekleştirdiği inşaat oranında arsa payını devretmekle yükümlü olmakla beraber yüklenicinin kusuru nedeniyle uğradığı zararların ödenmesini de isteyeceği, ancak, gerek Daire, gerekse Hukuk Genel Kurulu Kararlarında, akdin ileriye etkili feshedilebilmesi için inşaat seviyesinin %90 ve üzeri orana ulaşmış olması gerekeceği- Mahkemece, dava konusu inşaatla ilgili, işlem dosyası, tasdikli projeler ve ruhsatlar getirtildikten sonra, konusunda uzman üç kişilik bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılıp, inşaatın son olarak geldiği seviye, sözleşme ve projesine göre eksik imalâtlar, yapının yasal hale getirilmesi için ne gibi iş ve işlemler yapılması gerektiği ve bunlar için gerekli olan masraflar tespit edilerek, eksikliklerin ve yapının yasal hale getirilmesi için gerekli olan masrafların davalı yüklenicinin mirasçıları tarafından depo edilmesi yoluyla sözleşmenin ileriye etkili olarak feshine karar verilmesi, aksi takdirde, sözleşmenin geriye etkili olarak feshi gerektiği sonucuna varılması halinde, davacı arsa sahibince, sözleşme ile yükleniciye devredilen, yüklenici tarafından da davalılara devredilen bir kısım arsa paylarının tapusunun iptali de talep edildiğinden sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Keşif tarihi itibariyle inşaatın henüz tamamlanmadığı, geniş bir inşaat alanında açık inşaat alanı şeklinde faaliyetlerin devam ettiği, konutların teslim tarihi ....2014 olarak kabul edildiği ve karar tarihi itibariyle davalı belediyenin henüz edimini yerine getirmediği, TBK. mad. 123 uyarınca davalı belediyenin temerrüde düştüğü ve borcun ifa edilmesi için uygun bir süre verilmesi gerektiği gerekçesiyle, inşaatın bitim tarihi olarak belirlenen ...2014 tarihinden itibaren borcun ifa edilmesi için 1 yıl 6 ay süre verilmesine karar verilmesinin isabetli olduğu-
Davacının takip talebinde belirtilen miktarında davalıdan bakiye iş bedeli alacağı bulunan davada, davalı iş sahibi davacı yüklenicinin keşide ettiği ihtarnameye rağmen süresi içinde barter çekini davacıya teslim etmeyerek temerrüde düştüğünden, davacının iş bedelinin nakit olarak talep etmekte haklı olduğu-