Borçlunun dava dilekçesinde tebligatta adı geçen şahıs ile aynı konutta ikamet etmediklerine dair iddiada bulunduğu ve yapılan kolluk araştırmasında tebligatta adı geçen ...........’in mernis adresinin “G.ler Mahallesi 1001. Sokak No:89 S. Adana” adresi olmasına karşın borçluya yapılan tebliğ adresinin “G.ler/Gerdan G.ler S. Adana” olarak tebliğe çıkarıldığı, işbu adres ile tebliğ mazbatasında adı geçen şahsın adresinin aynı adres olarak nitelendirilmesinin doğru olmadığı satış ilanının usulsüz tebliğ edildiğinin görüldüğü, bu tespitler karşısında, şikayetçi/borçlu ............’in şikayetinin kabulü ile, ihalenin bu şikayetçi açısından feshine karar verilmesi gerekeceği- Şikayetçi/borçlu ............ açısından ihalenin feshi talebinin reddi yerinde ise de, 7343 sayılı Kanun'la değişik İİK'nun 134/5-3 maddesi gereğince fesih gerekçeleri ve fesih isteyenin sıfatı gözönünde bulundurulduğunda davanın ihale sürecini uzatmaya matuf olmadığı görülmekle, Anayasa'nın 13. maddesinde düzenlenen ölçülülük ilkesi de nazara alındığında ............. aleyhine ihale bedelinin %10'u olarak belirlenen para cezasının oranı fazla olup, davanın ihale sürecini uzatmaya matuf olmadığı da gözetilerek para cezasının hak, nesafet ve ölçülülük ilkelerine uygun daha düşük bir oranda belirlenmesi gerekeceği-
Somut olayda ödeme emirlerine ilişkin tebligatı alan ... 'in tebligat evrakında görünüş itibariyle on sekiz yaşından aşağı olmadığı kaydının yazılmadığı yine muhatap ile aynı çatı altında birlikte oturduklarına dair delil ve kaydın bulunmadığı anlaşıldığından davacıya yapılan tebligatın geçersiz olduğu-
Muhatap yerine tebliğ yapılacak kişinin muhakkak muhatap ile birlikte oturması gerektiği- Muhatap yerine kendisine tebliğ yapılacak kişinin görünüşüne nazaran 18 yaşının altında olmaması ve bariz şekilde ehliyetsiz olmaması gerektiği-
Tebliğin yapıldığı şahsın görünüşe göre reşit olması yeterli olup şikayetçiye yapılan satış ilanı tebliğinin usulüne uygun olduğu-
Borçlu adına kendisine tebligat yapılan kişinin 18 yaşından küçük olmasının, mutlaka tebliğ işleminin usulsüzlüğü sonucunu doğurmayacağı-
Ödeme emrinin, tebliğ memurunca, muhatap borçlunun adreste bulunup bulunmadığı ve muhatap yerine tebliğ yapılan şahsın tebellüğe ehil olduğu tespit ve tevsik edilmeksizin doğrudan aynı konutta kalan annesine tebliğ edilmesinin usulsüz olduğu- Borçlu tarafından "annesi ile aynı konutta oturmadığı"na yönelik yapılan iddianın her türlü delille ispatlanabileceği- Tebliğ işleminin usulsüzlüğünün işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması gerektiği- Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılacağı ve bu durumda, aksine bir belge bulunmadığı sürece, muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihinin, tebliğ tarihi olarak kabul edileceği-
Kamulaştırma evrakı şahsın oğluna tebliğ edildiğinden oğluna ait nüfus kaydı çıkartılıp, oğlun tebliğ tarihinde babası ile birlikte oturup oturmadığı, görünüş itibariyle 15 yaşından aşağı olup olmadığı ve tebligatı almaya ehil olup olmadığının araştırılması gerektiği- Kamulaştırmasız el atma hukuksal nedenine dayalı olarak tazminata hükmolunabilmesi için, idarelerin taşınmaza sahiplenme kastı ile kalıcı olarak fiilen el koyması gerektiği- Dava dilekçesinde muhdesat bedeli talep edilmediğinden bedele hükmedilmesinin talebi aşacağı- El atılan toplam yerin bedeline hükmedilmesinin yanı sıra, tapusunun davacıların hisseleri oranında iptaline karar verilmesi gerektiği-
Dava dilekçesinin, davalının 12 yaşındaki kızına muhatabın eşi vasfıyla şerh düşülerek yapılması sebebiyle, davalıya geçerli bir dava dilekçesi tebliğinin olmadığı-.
Davalı adına çıkarılan dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir davetiye 18 yasından küçük oğluna tebliğ edildiğinden tebligatın geçersiz olduğu-
  • kayıt gösteriliyor