18 yaşını doldurmamış olanların, anılan Kanunun uygulanmasında sigortalı sayılmayacağı- 18 yaşından önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanların sigortalılık süresinin, 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edileceği, ancak bu tarihten önceki süreler için ödenen malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinin, prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edileceği- 1/4/1981 tarihinden önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescil edilmiş olanlar hakkında, bu Kanunun 38 inci maddesinin ikinci fıkrasındaki sigortalılık süresinin 18 yaşın doldurulduğu tarihten başlayacağına ilişkin hükmün uygulanmayacağı-
Türkiye’de herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşunda tescili bulunmaksızın, ikili sosyal güvenlik sözleşmesinde sigorta başlangıcı konusunda açık hüküm bulunan bir ülkede, anılan sözleşme hükmü çerçevesinde sigortalı olarak giriş yapan ve 3201 sayılı Yasadan yararlanmak suretiyle borçlanma bedelini ödeyerek hizmet kazanan Türk Vatandaşlarının sigortalılık başlangıç tarihinin, ikili uluslararası sözleşme hükmü çerçevesinde belirlenmesi gerekeceği- Uyuşmazlığa konu olan yurtdışı çalışma süresinin Lübnan ülkesinde geçmiş olması ve anılan ülke ile aramızda sosyal güvenlik sözleşmesinin bulunmaması karşısında, davacının sigorta başlangıç tarihinin 3201 sayılı Kanunun 5'inci maddesine göre Türkiye'deki sigorta başlangıç tarihinden borçlanılan süre kadar geriye gidilmek suretiyle belirlenip, 506 sayılı Yasanın geçici 81'inci maddesinde belirtilen tahsis şartlarının tahsis talep tarihi itibarıyla tam olarak yerine getirilip getirilmediği hususu ayrıntılı şekilde irdelenmeksizin hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Hükmün kesinleşmesinden önceki herhangi bir aşamada davadan feragat edilebileceği, temyiz edilen ve fakat henüz Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca görüşülmeyen bir direnme kararı, usul hukuku çerçevesinde kesinleşmiş olmadığından, bu aşamada davadan feragat edilebileceği-