Acenteye müvekkili namına husumet yöneltilmesi ancak aracılık ettiği işlerle ve 6102 sayılı TTK'nın 103. maddesinde belirtilen hallerle sınırlı olup, somut olayda davalının dava konusu taşıma işinde acente sıfatıyla aracılık yapmadığına yönelik savunması üzerinde durulmaksızın davalı tarafça yapılan yetki itirazının kabulü ile yetkisizlik kararı verilmesinin doğru olmadığı, bu durumda, mahkemece davalının söz konusu taşıma işinde davalı şirket acentesi sıfatıyla aracılık faaliyeti yapıp yapmadığı konusunda taraf delilleri toplanarak, husumet yöneltilen şirketin davalı şirketin acentesi olmadığının saptanması halinde davalı şirkete tebligat yapılmak suretiyle taraf teşkilinin sağlanması gerekeceği-
6183 sayılı Kanundan kaynaklanan tasarrufun iptali istemine ilişkin davada, 6102 sayıl TTK'nın 103. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti içinde merkez veya şubesi bulunmayan yabancı ticari işletme adına geçici de olsa yurt içinde işlem yapanlar hakkında acentelik hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmış olduğundan yurtdışındaki yabancı işletmeye izafeten yurtiçinde işlem yapana karşı dava açılmasının mümkün olup, bu kişinin davalı şirket tarafından tek müdür, yetkili temsilci olarak atandığı da ortada olduğundan şirket yetkilisi olduğu anlaşılan ... tebligat yapılarak, gerekirse Tebligat Kanunundaki ilanen tebligat hükümleri de işletilmek suretiyle taraf teşkilinin sağlanarak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-