TÜRK BORÇLAR KANUNU > - Genel Hükümler > - Borç İlişkisinin Kaynakları > - Sözleşmeden Doğan Borç İlişkileri > - H. Temsil > - I. Yetkili temsil > - 2. Hukuki işlemden doğan yetki > Madde 43 - b. Ölüm, ehliyetsizlik ve diğer durumlar
Madde Listesi Madde 43 - b. Ölüm, ehliyetsizlik ve diğer durumlar
Bölge Adliye Mahkemesinin belirtilen kararı ile geri çevirme kararından sonra gerekçeli kararın vasiye tebliğ edildiği, vasi tarafından istinaf yoluna başvurulmadığı ve şikayet eden avukata yeni bir vekaletname verilmediği gerekçesiyle istinaf başvurusunun HMK'nın 352/1-ç maddesi gereğince usulden reddine karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, öncelikle yargılama sırasında vefat eden davalının mirasçılık belgesi getirtilerek, mirasçılarına usulüne uygun tebligat yapılıp, mirası reddetmeyen mirasçılarının mecburi dava arkadaşı olarak yöntemince davaya katılımı sağlanmak, mirasçılar davayı birlikte takip etmekten kaçınırlarsa terekeye temsilci tayin ettirmek suretiyle, taraf teşkili sağlandıktan sonra, hasıl olacak sonuca göre esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken; taraf teşkili sağlanmaksızın, yazılı şekilde hüküm tesisinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Kurum zararı nedeniyle maddi tazminat istemi- İhale kapsamında eksik kalan işler/ihale dışında yükleniciye işler yaptırılması- Hükmedilecek tazminat miktarının, hiçbir zaman gerçek zararı aşamayacağı-
Yargılama süresince tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip bulunmaları gereğinin usul hukukunun temel ilkelerindendir ve dava şartı olduğu- Yargılama sırasında taraflardan birinin ölmesi halinde, ölen tarafın ehliyeti sona ereceğinden ölen tarafın vekili varsa ölüm ile vekalet ilişkisi kural olarak sona erdiği- Vekilin davaya devam etmesi mümkün olmayıp, sadece bu kişinin mirasçıları tarafından davaya devam edilebileceği- Mahkemenin ölen tarafın mirasçılarını belirleyerek duruşmaya davet etmesi gerektiği; Ölen tarafın mirasçılarının tamamı duruşmaya gelirse davaya onlar tarafından devam edileceği- Bu halde, ölen tarafın mirasını reddetmeyen mirasçılarının, davayı mecburî dava arkadaşı olarak hep birlikte takip etmeleri gerekeceği-
Davalı sigortacının, davadan önce açılan hasar dosyasında, davacı çocuk için hesapladığı alacak yönünden likit olduğu gerekçesiyle, bu miktar üzerinden icra inkar tazminatına karar verildiği, davalının anılan bedeli tahsile yetkili olmayan kişiye ödediği, alacağın likit olmadığı gözetilerek davacı yanın icra inkar tazminatının reddi gerektiği-
Adli Tıp Kurumu raporunda, ameliyatlarda gazlı bez sayımından ameliyata giren hemşirenin, eksplorasyondan ise operatör doktorun sorumlu olduğu, hastane tarafından gönderilen yazıda ameliyat ekibinde bulunan hemşirenin kim olduğu yazılmadığından hemşireler hakkında görüş bildirilmediği, ameliyatı yapan doktorun ise batını kapatmadan önce dikkatli ve özenli batın kontrolünü yapmamış olduğu, bu nedenle tıbben kusurlu olduğunun bildirildiği- Her ne kadar davalının sorumluluğu yönünde verilen karar doğru ve yerinde olsa da; hemşirenin sorumlu olduğu ve olayın tüm özelliklerine göre zararda hakkaniyet uyarınca önemli ölçüde bir indirim yapılması gerektiği-