Yargılama sırasında davacı vekili, söz konusu eylemi vuku bulduğunu belirten tanığın dinlenilmesinden vazgeçtiğini beyan ettiğinden, mahkemece davalı tarafa 6100 sayılı HMK’nın 196’ncı maddesi uyarınca tanığın dinlenilmesinden vazgeçilmesine açıkça izin verip vermediğinin sorulması, vazgeçmeyi kabul etmediği takdirde 6100 sayılı HMK’nın 243 ve devamı maddeleri uyarınca anılan tanık dinlenildikten sonra tüm dosya içeriği birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi, vazgeçmeyi kabul etmesi hâlinde ise mevcut delil durumuna göre sonuca gidilmesi gerekeceği-
Delil gösteren tarafın, karşı tarafın açık izni olmadıkça, o delilden vazgeçmesi mümkün olmayıp ilgili hükmün "tanık" delili bakımından da uygulanması gerektiği-
Her ne kadar davacı, tanığın dinlenmesinden vazgeçmiş ise de, davalının bu hususta açıkça izni olmadığından, mahkemece, bahsedilen tanık da dinlenerek hüküm tesis edilmesi gerekeceği-
Davacının dinlenilmesinden vazgeçtiği tanıklar hakkında davalının beyanının alınmamasının ve davalının ilk tanık listesinde gösterdiği tanığın dinlenmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Her ne kadar dava dosyası tek tanığı dinlenen davacı tarafın talebi üzerine bilirkişiye gönderilmiş ise de; HMK.’un 196 ncı maddesine göre delil gösteren tarafın karşı tarafın açık muvafakati olmadan o delilden vazgeçme hakkı bulunmadığından bu durumun da sonuca etkisinin olmadığı, yargılamanın usul hükümlerine aykırı olarak sonuçlandırılmasının hatalı olduğu-
Delil gösteren tarafın, karşı tarafın açık izni olmadıkça, o delile dayanmaktan vazgeçemeyeceği- Davacı-davalı yan duruşmada bu tanıkları dinletmekten vazgeçmiş ise de; davalı-davacı taraf aynı gün bu tanıkların dinlenmesini talep etmiş, vazgeçmeye izin vermemiş olduğundan; adı geçen tanıkların dinlenmesi gerektiği-
  • kayıt gösteriliyor