Ödeme emrinin “borçlu ile aralarında husumet bulunan kişi”ye tebliğ edilmesinin, Tebligat Kanunu’nun 39. maddesine aykırı olacağından geçerli sayılmayacağı-
Mahkemece dava konusu her taşınmaz için ayrı ayrı hüküm kurulması gerekeceği- bedele dönüşme şartlarının tezahür edip etmediği belirlenmeden yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmemesi gereği-
Satış dosyasında mevcut tebligatların, davacının adresinde kendisine değil, ihale olunan taşınmazlarda paydaş olan diğer hissedarın adresinde, menfaat çatışması ve hasım konumunda bulunduğu bu kişinin eşine yapıldığından geçersiz olduğu, bu durumda bu davacıya satış ilanının tebliğ edildiğinden söz etmenin mümkün olmadığı- Taşınmaz, her yöreden alıcısı çıkabilecek nitelikte otel, fabrika, işhanı vs, gibi nitelikleri taşıyan yüksek değerli bir taşınmaz olup, satış ilanının Türkiye genelinde yayımlanan, satış talebi tarihinde tirajı elli binin üzerinde olan bir gazetede yapılmasının zorunlu olduğu-
Takip borçlularından birine gönderilen satış ilanının, aralarında menfaat çatışması bulunan diğer borçluya tebliğ edilmiş olmasının Teb. K.’nun 39. maddesine aykırı olduğundan, ihalenin feshini gerektireceği-
Dava konusu taşınmazı borçludan satın almış ancak daha sonra satış işlemi mahkemece iptal edilmiş olan üçüncü kişinin de «tapudaki ilgili»lerden olduğu ve bu sıfatla satış ilanının kendisine de tebliği gerektiği- Şikayetçi kooperatif adına tebligat yapılan kişinin aynı zamanda takip borçlusu sıfatı bulunduğundan, sözü edilen tebligatın, Tebligat Kanununun 39. maddesine aykırı olduğu-
Sanık adına çıkartılan ödeme emrinin aynı takipteki diğer borçluya tebliğ edilmesi Tebligat Kanununun 39. maddesine aykırı ise de, sanığın süresinde verdiği mal beyanı dilekçesinde ödeme emrini aldığının anlaşılması halinde, ödeme emrinin tebliği kendisi için de geçerli olacağından, bundan sonra yapacağı ödeme taahhüdünün de geçerli olacağı–
Borçluya (kefile) gönderilen ödeme emrinin diğer senet borçlusuna (ya da kefiline) tebliğ edilmiş olmasının usulsüz sayılacağı–
Borçluya çıkarılan davetiyenin «en yakın komşu» sıfatıyla alacaklıya verilmiş olmasının, usulsüz sayılacağı–
Hacir altında bulunan bir kimsenin düzenlediği ya da kefil olduğu kambiyo senedine dayanılarak yapılmış ve kesinleşmiş bir icra takibi sonucunda, cebri icra yolu ile satılan borçluya ait taşınmazın ihalesinin bozulması “yargılamanın yenilenmesi” yolu ile istenebilir mi?
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • kayıt gösteriliyor