Taşınmazın aynı ile ilgili davaların taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde çözüme kavuşturulacağı, çekişmenin birden fazla taşınmazla ilgili olması halinde taşınmazlardan herhangi birinin bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olacağı-
HMK mad.12/1 fıkrasında "Taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davalar ile taşınmazın zilyetliğine yahut alıkoyma hakkına ilişkin davalarda, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili olduğu-Mahkemenin yargı yetkisi HMK mad.12 de idari sınır esas alınarak belirlendiği, davaya taşınmazın idari sınırları içerisinde bulunduğu ilçe veya il adli yargı yerinde bakılması gerektiği-
Kadastro mahkemesince mera tahsis kararının iptali ve tescil istemine ilişkin davanın taşınmazın bulunduğu yerdeki asliye hukuk mahkemesince görülmesi gerekeceği-
Temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkin davada, kiralananın bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olduğu belirtilerek yetkisizlik kararı verilmesinin yerinde olmadığı- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 116. maddesi gereğince, davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan tahliye istemli kira alacağının tahsiline yönelik icra takibine karşı yapılmış bir yetki ilk itirazı da bulunmadığından icra takibinin başlatıldığı yer İcra Hukuk Mahkemesinin yetkili hale geldiği, ayrıca HMK. 12. maddesi göz önünde tutulduğunda ihtilafın gayrimenkulün aynına ilişkin olmaması nedeniyle de yetki hususu re'sen nazara alınamayacağından, yetki yönünden davanın reddine karar verilmiş olmasının yerinde olmadığı-
Yeni Tapu Sicili Tüzüğü'nün Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiği 17.8.2013 tarihinden sonra, davacının, mahkemeye müracaat etmeden, öncelikle ilgili tapu müdürlüğüne yukarıda açıklanan prosedüre uygun şekilde başvurmasının, eğer bu talebinde istediği sonucu alamazsa daha sonra mahkemeye başvurmasının gerekeceği, hâl böyle olunca, Tapu Sicili Tüzüğü gereğince öncelikle tapu müdürlüğüne başvurma zorunluluğu getiren yasal prosedür izlenmeden doğrudan dava açıldığından, davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı-
Tapu iptal ve tescil davasında arsa sahibince sözleşmeye dayalı haklar ile ilgili açılmış bulunan davanın bekletici mesele yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekeceği-
Kayıt düzeltme taleplerinin kaynağını, , taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi durumlarının oluşturduğu- Kayıt düzeltme sonucu kimlik bilgilerinin düzeltilmesi taşınmaz malikinin değişmemesi yani mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerektiği- Taşınmaz aynına ilişkin bulunan kayıt düzeltme davasının çekişmesiz yargı usulüne göre taşınmazın bulunduğu sulh hukuk mahkemesinde görüleceği ve maktu harca tabi olduğu- Tapuda kayıt düzeltilmesi ve tespit taleplerini, tapu maliki ile mirasçılarının isteyebileceği- Mirasçıların elbirliği mülkiyetine tabi olmaları nedeniyle herbirinin tek başına murisin kimlik bilgilerinin düzeltilmesini isteyebileceği-
İptal davalarının aynî hakka değil, kişisel hakka dayanan davalar olduğu, bu nedenle davanın konusu taşınmaz olsa bile taşınmazlara ilişkin kesin yetki kurallarını düzenleyen HMK'nin 12. maddesi hükmünün bu davalarda uygulanmayacağı- Davalı 4. kişi tarafından usulüne uygun olarak süresinde yetki itirazında bulunulması halinde, bu davalı zorunlu dava arkadaşı olmadığından dosyanın 4. kişi yönünden tefrik edilerek yetki itirazının kabulü ile yetkisizlik kararı verilmesi ve sonucuna göre her iki davanın iptal ko­şullarının araştırılması gerekeceği-
Taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davalar ile taşınmazın zilyetliğine yahut alıkoyma hakkına ilişkin davalarda, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkili olduğu, bu davalar, birden fazla taşınmaza ilişkin ise, taşınmazlardan birinin bulunduğu yerde, diğerleri hakkında da dava açılabileceği-
Tasarrufun iptali davalarında, HMK'nin 5 ve devamı maddelerinde düzenlenen yetki kuralları geçerli olup, iptal davaları aynî hakka değil, kişisel hakka dayanan davalardan olduğundan, davanın konusu taşınmaz olsa bile taşınmazlara ilişkin kesin yetki kurallarını düzenleyen HMK'nin 12. maddesi hükmü bu davalarda uygulanmayacağı-