Tasarrufun iptal davaları ayni hakka değil kişisel hakka dayanan davalardan olduğundan davanın konusu taşınmaz bile olsa HMK m. 12'nin uygulanmayacağı- Davalı borçlu ile doğrudan veya dolaylı işlem yapan üçüncü kişiler arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan ve zorunlu dava arkadaşları usul işlemlerini birlikte yapmak zorunda olduklarından yetki itirazının davalılarca birlikte ileri sürülmesi gerektiği, yalnız bir davalı tarafından ileri sürülen yetki itirazı hukuki sonuç doğurmayacağı- Bir davalının süresi içinde yetki itirazında bulunması ve yetkili mahkemeyi (Denizli Mahkemeleri) olarak göstermesi, diğer davalının ise cevap vermemesi ve duruşmalara katılmaması durumunda, duruşmaya gelmiş olan dava arkadaşlarının yapmış oldukları usul işlemleri, usulüne uygun olarak davet edildiği hâlde duruşmaya gelmemiş olan dava arkadaşları bakımından da hüküm ifade edeceğinden ve yerleşim yeri Denizli olan davalının süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunduğu anlaşıldığından, uyuşmazlığın Denizli Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu Aksu ilçesinin kadastro davaları yönünden bağlı bulunduğu Antalya Kadastro Mahkemesine gönderilmesi gerektiği-
Taraflar arasındaki devre mülk sözleşmesinin cayma hakkı kullanıldığından bahisle sözleşmenin feshi ve verilenin iadesi istemine ilişkin uyuşmazlıkta dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı, dava tarihindeki yerleşim yerine göre davacının davayı, yetkisiz mahkemede açtığı-
"Tapu kaydında malik kimlik bilgilerinin düzeltilmesi" istemiyle dava açılmadan önce, "kaydın düzeltilmesi için tapu müdürlüğüne başvuru zorunluluğu ve buna bağlı olarak idari itiraz süreci tamamlanmadığı" gerekçesiyle "davanın usulden reddine" karar verilmesinin mümkün olmadığı-
"Tapu kaydında malik kimlik bilgilerinin düzeltilmesi" istemiyle dava açılmadan önce, "kaydın düzeltilmesi için tapu müdürlüğüne başvuru zorunluluğu ve buna bağlı olarak idari itiraz süreci tamamlanmadığı" gerekçesiyle "davanın usulden reddine" karar verilmesinin mümkün olmadığı-
Taşınmazın aynından doğan davalarda yetki başlıklı 6100 sayılı HMK'nin 12. maddesinin 1. fıkrasında "Taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davalar ile taşınmazın zilyetliğine yahut alıkoyma hakkına ilişkin davalarda, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir" hükmüne yer verildiği, mahkemenin yargı yetkisinin HMK'nin 12. maddesine göre idari sınır esas alınarak belirleneceği, davaya taşınmazın idari sınırları içerisinde bulunduğu ilçe veya il adli yargı yerinde bakılması gerekeceği-
Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı eldeki tapu iptali ve tescil davasında, temyize konu "çekişmeli taşınmazlar"ın "farklı ilçenin idari sınırları içerisinde yer alması" karşısında, HMK’nın 12/3. maddesinin somut olayda uygulanma imkânının bulunup bulunmadığı-
Taşınmazın aynına ilişkin davalarda kesin yetki kuralı gereğince taşınmazın bulunduğu yer mahkemeleri yetkili olduğu- Davanın TTK mad. 5/A hükmü gereğince zorunlu arabuluculuk şartı yerine getirilmeden açılmış olması sebebiyle reddi gerekip gerekmediğinin "yetkili mahkemece" değerlendirilmesi gerektiği-
İpoteğin fekki davası, alacak ve tazminat davası olmadığından davadan önce arabulucuya başvurulmasına gerek bulunmadığı- İpoteğin fekki davasının taşınmazın aynına ilişkin olması nedeniyle, HMK mad. 12/1 uyarınca "taşınmaz üzerindeki ayni haklara ilişkin davalarda taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkili" olduğundan, taşınmazın bulunduğu yerde davanın görülmesi gerektiği-