Kambiyo senedi niteliği bulunmayan bir senet ile başlatılıp kesinleşen takipte, İİK'nun 71/2. maddesi gereğince, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde işleyecek zamanaşımı süresinin 6762 sayılı TTK’nun 726. maddesine göre hesaplanamayacağı- Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takibin kesinleşmesi, sözü edilen durumu değiştirmeyeceğinden olayda uygulanması gereken zamanaşımı süresi, Türk Borçlar Kanunu'nun 146. maddesi uyarınca 10 yıl olduğu-
Takip dosyası incelendiğinde, takibin kesinleşmesinden sonra .. tarihli haciz talebi ile .. tarihli haciz talebi işlemleri arasında ve son işlem olan .. tarihli haciz talebi ile .. şikâyet tarihleri arasında 6 aydan fazla süre ile zamanaşımını kesen icra takip işlemi yapılmadığı görüldüğü- Alacaklının yukarıda belirtilen tarihler arasında icra takibini sürdürme iradesini gösteren bir takip işlemine rastlanılmadığından ve dolayısıyla .. sayılı TTK'nın ... maddesinin 1. fıkrasında yazılı 6 aylık zamanaşımı gerçekleştiğinden, mahkemece borçlunun zamanaşımı şikâyetinin kabul edilerek, İİK'nın ..b maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 71/son maddesi yollaması ile .. maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiği- Hâl böyle olunca mahkemece Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken, önceki kararda direnilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Zamanaşımı şikayetine konu olan takip konusu çekin keşide tarihi 30.09.2012 olup, ibraz müddetinin bitim tarihi 6273 sayılı Yasa'nın yürürlüğe girmesinden sonra olduğundan çekin 3 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu- Mahkemece, takibin kesinleşmesinden önceki dönemde zamanaşımının oluşması halinde İİK'nun169/a-5. maddesi hükmü uyarınca itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, İİK'nun 170/a gereği takibin iptaline karar verilmesinin doğru olmadığı-
Kambiyo senedi niteliğini yitirmiş olan senetlere dayanılarak açılan alacak davasına sunulan senetlerin yazılı delil başlangıcı olduklarının dikkate alınması gerektiği-
11. HD. 29.11.2016 T. E: 2015/11823, K: 9212-
6102 sayılı TTK'nun 6273 sayılı Kanun'un 8. maddesi ile değişik 814. maddesine göre de çeklerde zamanaşımı süresi üç yıl olduğu- Alacaklı tarafından 3 yıllık süre dolmadan takibe geçildiği durumlarda zamanaşımı itirazının yerinde olmadığı-
Müşterek borçlu olunan bonodan kaynaklanan rücuen alacak istemi-
Davacının dayandığı çeklerin keşide tarihleri itibariyle dava ve karar tarihinde yürürlükte bulunan 6762 Sayılı T.T.K.nun 726/1 maddesi gereğince zaman aşımı süresinin geçtiği senetlerin kambiyo senedi vasfını yitirdiği gözetilerek kiralananın tahliyesi ile kira alacağının tahsiline karar verilmesi gerekeceği-
Haczedilen menkullerin kendisine ait olduğunu söyleyen üçüncü kişiye (borçlunun boşandığı eski eşi) hacizli malların, yediemin olarak bırakıldığı ve akabinde istihkak iddiasının reddi davası açıldığı, bu tarih ile dava tarihi olan arasında icra dosyasındaki son işlem incelendiğinde, altı aylık zamanaşımı süresinin dolduğu görüldüğünden “istihkak iddiasının reddi” davası, TTK. mad. 726'da takibe konu çek için öngörülen zamanaşımı süresini kesen ve aynı Kanun’un 662.maddesinde düzenlenen nitelikte bir dava olmadığından, zamanaşımı süresinin dolduğu- Zamanaşımını kesen muamele her kim hakkında vaki olmuşsa ancak ona karşı hüküm ifade edeceği-
Çekin karşılığının tamamen veya kısmen bulunmaması halinde bankanın ödeme yükümlülüğünün TCMB tarafından belirlenen miktarla sınırlı kaldığı, kısmi ödeme halinde, çekin ön ve arka yüzünün onaylı fotokopisinin ücretsiz olarak hamile verileceği, çek hamilinin, bu fotokopiyle müracaat borçlularına veya kambiyo senetleri hakkındaki takip usullerine başvurabileceği gibi Cumhuriyet savcılığına şikayette bulunurken dilekçesine bu fotokopiyi ekleyebileceği ve bunu icra daireleriyle mahkemelerde ispat aracı olarak kullanabileceği- Çek asıllarının muhatap bankaya teslim edilip edilmediği olgusunun davacı tarafça ispatlanması gerektiği-