İİK.nun 88/1 maddesinde belirtilen ayrık haller dışında muhafaza tedbirinin haczin geçerlik koşulu olmadığı- Malın yediemine tesliminin bir muhafaza tedbiri olup haczin tamamlanması için gerekli bir koşul olmadığı- "Muhafaza tedbirine başvurulmadığından haczin geçersiz olduğun"dan bahisle "davanın reddine" karar verilmesinin hatalı olduğu-
Borçlu şirket ile istihkak iddiasında bulunan şirketin ortaklarının aynı kişiler veya aynı soyadını taşıyan kişiler olması ya da temsilcilerinin aynı kişi olması halinde şirketler arasında «organik bağ» bulunduğu ve dolayısıyla bunlar arasındaki -devir, satış, kira gibi- işlemlerin -kural olarak- alacaklardan mal kaçırmaya yönelik muvazaalı işlemler olarak kabulü gerekeceği–
«İş makinaları» 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun değişik 22/c-2 ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 29/a-4-2 maddeleri uyarınca ticaret ve sanayi odalarına tescili zorunlu araçlar olduğundan, satış ve devirlerinin ancak noterler veya trafik şube ve bürolarınca yapılabileceği (eğer; iş makinasının ticaret ve sanayi odasında kaydı yoksa, satış ve devir işleminin «sahiplik belgesi» esas alınarak, yine noterler veya trafik şube ve bürolarınca yapılabileceği)–
Ticari işletme rehni sözleşmesine dayanılarak da, rehinli alacak tarafından istihkak iddiasında bulunulabileceği, mahkemece bir kısım dava konusu makinanın ticari işletme rehin sözleşmesi kapsamında kaldığı, bir adet .. marka makinanın rehin sözleşmesi kapsamında kalmadığı gerekçesiyle davanın bu makine yönünden reddine, diğerlerine yönünden davanın kabulüne karar verilmesinin isabetli olduğu-
Haczin, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste yapılmış olması halinde İİK.’nun 97/a maddesindeki “mülkiyet karinesi”nin borçlu dolayısıyla alacaklı yararına sayılacağı-
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 20/d maddesine uygun şekilde noterde düzenlenen sözleşme ile, iyiniyetle aracı satın almış olan kişinin mülkiyeti kazanacağı, mülkiyetin alıcıya geçmesi için trafik sicilinde aracın alıcı adına tescilinin -tescil işlemi «açıklayıcı» bir işlem olup, satışın geçerliliğini etkileyici nitelikte «kurucu» bir işlem olmadığından- zorunlu olmadığı–