Davalı tarafından uzun süre takibe ara verilmesi üzerine kefilin kefaleti sona erdiğinden davacı tarafından açılan menfi tespit davasının kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
BK.nun 493 ve 494. maddeleri emredici nitelikte olmadığından, kefilin, daha kredi sözleşmesi kurulurken, anılan hükümlerle kendisine kefaletten kurtulma olanağını veren haklarından peşinen feragat edebileceği; bu feragatin hukuken geçerli olacağı-
Borçlar Kanunu’nun "mahdut olmayan zaman için kefalet" başlığını taşıyan 494. maddesinin mutlak emredici kurallardan olmadığı; sözleşme ile aksinin kararlaştırılmasının mümkün olduğu, teminat mektubu olarak kullandırılan kredinin kefilden tahsili için genel haciz yoluyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali davasında; icra takibi sırasında teminat mektubu henüz nakde çevrilmemiş olduğundan, davacı, bu evrede icra takibine girişmekte haksız ise de, harcını yatırmak suretiyle varlığını iddia ettiği alacağının tahsili için bu davayı açtığına göre usul ekonomisi nazara alınarak davaya alacak davası olarak bakılmasının gerekeceği-