Çekin, ibraz müddeti içinde muhatap bankaya ibrazı, protesto veya buna denk işlemle belirlendiği takdirde, yasal şekilde ibraz edildiğinin kabulü gerektiği- Takip dayanağı çeklerin arka yüzlerinde, "mahkeme yazısına istinaden işlem görülmediğinin", Banka Şubesince şerh edildiği anlaşıldığından, çeklerin süresi içerisinde muhatap bankaya ibraz edilmiş oldukları- Mahkemece, borçlu tarafından takip dayanağı çeklerin hamili hakkında menfi tespit davası açılmış ve takip alacaklısı bu davada hasım gösterilmemiş ise de, mahkemece borçlunun ihtiyati tedbir talebi kabul edilerek, takibinin durdurulmasına karar verilmiş olduğu anlaşıldığından, durdurmaya ilişkin ihtiyati tedbir kararının, menfi tespit davasında hasım gösterilmemiş olsa dahi, takip alacaklısı bankayı da bağlayacağı-
Borçlu keşideci tarafından dava dışı lehtar lehine keşide edildikleri, çekler, adı geçen lehtarın cirosu ile bankaya ciro edilmiş ise de, bu cironun çizildiği, bundan sonra çeklerin muhatap bankaya ibraz edildikleri, takip alacaklısının ciro silsilesi içerisinde yer almadığı ve dolayısıyla alacaklının her iki çek yönünden de yetkili hamil olmadığı anlaşıldığından, "alacaklının yetkili hamil olmadığı" gerekçesi ile İİK. mad. 170/a-2 gereğince takibin iptaline karar verilmesi gerektiği-
Muhatap bankaya ibrazedilmesine rağmen ibraz tarihinin yazılı olmadığı çeke dayalı başlatılan icra takibi keşide tarihinden itibaren 10 gün içerisinde başlatıldığından, keşide edildiği yer ile ödeme yeri aynı olan takibe konu çekin yasal sürede muhatap bankaya ibraz edildiğinin kabulü gerektiği-
Takip dayanağı çekin, muhatap bankaya TTK'nun 796/1. maddesinde belirtilen yasal süre içerisinde ibraz edildiği anlaşılmış olup, ayrıca bir protesto çekilmesine gerek olmaksızın hamilin, borçlu hakkında takip yapmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
Çekin arkasına muhatap banka tarafından ‘işbu çek üzerindeki keşideci imzası ile bankamız kayıtlarında bulunan örnek keşideci imzası birbirini tutmadığından herhangi bir işlem yapılamamıştır’ şeklinde şerh düşülmesinin, ibrazın geçerliliğini etkilemeyeceği-
Kambiyo senedi niteliğinde olan “bono”daki hakkın devrinin ancak “ciro” ve “teslim” ile mümkün olabileceği; lehine ciro yapılan kimsenin ciroda gösterilmesine gerek bulunmadığı, cironun sadece imzadan ibaret de olabileceği, bu şekilde yapılan ciroya “beyaz ciro” denildiği-