Davacının baskın sigortalılık olgusunun hangi kapsamda gerçekleştiğinin ve aynı döneme rastlayan gerçek ve fiili çalışmalarından hangisinin ekonomik olarak baskın çalışma niteliği taşıdığının belirlenmesinin gerekip gerekmediği; buradan varılacak sonuca göre mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmaya yeterli olup olmadığı- 5510 sayılı Kanunun 53. maddesinin 1. fıkrasını gereğince ilk önce başlayan sigortalılık esas alınması, 01.03.2011 tarihinden itibaren ise anılan maddede 6111 sayılı Kanunla yapılan değişiklik gözetilerek hizmet akdine dayalı çalışmaya değer verilmesi gerektiği- Somut olay bakımından uyuşmazlık konusu dönemde hem Bağ-Kur kaydı bulunan hem de davalıya ait işyerinde hizmet akdiyle çalışan davacının 6111 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 5510 sayılı Kanun’un 53. maddesinin 1. fıkrası gereğince hizmet akdiyle çalışmasına üstünlük tanınacağı- Mahkemenin davacının ekonomik olarak baskın çalışmasının davalıyaait işyerindeki hizmet akdine dayalı çalışma olduğuna ilişkin gerekçesi isabetli değilse de sonucu itibariyle doğru olan direnme kararının değişik gerekçe ve nedenlerden dolayı yerinde görüldüğü-
7.10.1990 tarihinde çakışan tarihler dışında kalan günlerin dava tarihine kadar bu kapsamda kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunduğunun tespiti ile 6552 sayılı Yasa'dan yararlanma hakkının saklı tutulmasına-
Hizmet tespiti istemi-
Kurum işleminin iptali ile kesilen yaşlılık aylığının yeniden bağlanması gerektiğinin ve yersiz ödendiği ileri sürülen aylıklar nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin davada, işvereni olduğu kendi adına tescilli işyerinden 15.09.1999 - 15.01.2012 döneminde gerçekleştirdiği 506 sayılı Kanun/5510 sayılı Kanunun 4/1-(a) maddesi kapsamındaki sigortalılık bildirimleri Kurumca geçersiz sayılan davacının anılan uyuşmazlık konusu dönemde 1479 sayılı Kanuna/5510 sayılı Kanunun 4/1-(b) maddesine tabi sigortalı kabul edilmesi ve 5510 sayılı Kanunun “Sigortalılık hallerinin birleşmesi” başlığını taşıyan 53. maddesinin 5. fıkrasında yer alan, 1. fıkra hükmü saklı olmak üzere sigortalının, bu madde hükmüne göre sigortalı sayılması gereken sigortalılık halinden başka bir sigortalılık hali için prim ödemiş olması durumunda, ödenen primlerin 1. fıkraya göre esas alınan sigortalılık hali için ödenmiş ve esas alınan sigortalılık halinde geçmiş kabul edileceği yönündeki hüküm de nazara alınması gerekli olduğu-
Davalı işyerinde 01/07/2002-05/06/2009 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine-
Hizmet tespiti istemi-
5510 sayılı Kanun kapsamında tarımsal faaliyete dayalı sigortalılığın tespiti istemine ilişkin davada, , davacının tarımsal faaliyetinin kesintisiz sürüp sürmediğinin tespiti için mahkemece araştırılacak hususular-
Türkiye Ziraat Odalar Birliğinden davacının ihtilaflı dönemde sahip olduğu taşınmaz miktarı ve niteliğine göre bu taşınmazlarda bulunulan tarımsal faaliyete ilişkin masraflar düşüldükten sonra kalan gelirin aylık ortalamasının prime esas günlük kazanç alt sınırının 2009 yılı için 16, 2010 yılı için 17 ve 2011 yılı için 18 katından az olup olmadığı sorularak, davacının 5510 sayılı yasanın 6/1-ı bendi kapsamına girip girmediği belirlenerek, sonucuna göre talebe konu çakışan dönemde anılan yasal düzenlemeler çerçevesinde sigortalı sayılıp sayılmayacağı irdelenerek varılacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği- Kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlarla tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan, Kuruma kayıt ve tescilleri yapıldığı hâlde, bu maddenin yayımlandığı ayın sonu itibarıyla 12 ay ve daha fazla süreye ilişkin prim borcu bulunanların, bu sürelere ilişkin prim borçlarını, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden ay başından itibaren üç ay içinde ödememeleri veya ilgili kanunları uyarınca yapılandırmamaları halinde, prim ödemesi bulunan sigortalıların daha önce ödedikleri primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibarıyla, prim ödemesi bulunmayan sigortalıların ise tescil tarihi itibarıyla sigortalılığının durdurulacağı- Durdurulan sürelerin sigortalılık süresi olarak değerlendirilmeyeceği ve bu sürelere ilişkin Kurum alacakları takip edilmeyerek bunlara Kurum alacakları arasında yer verilmeyeceği-
Davacının çakışan dönemlerde 506 sayılı Kanuna tabi sigortalı olduğunun tespiti ile yaşlılık aylığı tahsisi talebine ilişkin davada; ihtilaf konusu olan 14.03.1995-30.03.1995 döneminde, davacının hangi tarihler arasında limited şirket olduğu, hisse devrinin bulunup bulunmadığı araştırılarak, çakışan dönemde, 1479 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olarak kabul edilmesi gereken süre, kuşku ve duraksamaya neden olmayacak şekilde belirlenmeli, 13.06.2007-27.03.2008 tarihleri arasında 1479 sayılı Kanuna tabi sigortalılığın dayanağı olan limited şirket ortaklığının bulunmadığı ve bu dönemdeki 506 sayılı Kanuna tabi sigortalılığın geçerli olduğu kabul edilmeli, 27.03.2008-19.11.2008 tarihleri arasındaki dönemde 506 sayılı Kanuna tabi çalışmaların bildirildiği işverenin davacının ortağı olduğu limited şirket olduğu, davacının kendi işini yapan kişi konumunda olduğu ve çalışmasının hizmet akdine değil vekalet akdine dayalı olduğu, bu itibarla anılan dönemde 506 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olamayacağı gözetilmeli, 19.11.2008-28.02.2011 tarihleri arasındaki dönem yönünden ise ,davacının hangi tarihler arasında limited şirket ortağı olduğu, hisse devrinin bulunup bulunmadığı ve bu konuda ortaklar kurulunca karar verildiği tarih araştırılarak, şirketin tasfiye sürecine girdiğinin anlaşılması halinde, tasfiyenin hangi tarihte başlayıp sona erdiği, 5510 sayılı Yasanın 9.maddesindeki yasal düzenleme kapsamında davacının kuruma başvurusunun bulunup bulunmadığı belirlenerek, çakışan dönemde, 5510 sayılı Yasanın 4/1-a ve b maddelerine göre sigortalı olarak kabul edilmesi gereken süre, kuşku ve duraksamaya neden olmayacak şekilde belirleneceği-
506 sayılı Kanun ile 1479 sayılı Kanun kapsamındaki sigortalılığın çakışması halinde; davacının önceden başlayan 1479 sayılı Yasa kapsamındaki Bağ-Kur sigortalılığına geçerlilik tanınacağı ve yaşlılık aylığı şartlarının buna göre değerlendirilmesi gerekeceği-
  • 1
  • 2
  • kayıt gösteriliyor