TÜRK BORÇLAR KANUNU > - Genel Hükümler > - Borç İlişkilerinde Taraf Değişiklikleri > - Borcun Üstlenilmesi > Madde 203 - G. İşletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi
Madde Listesi Madde 203 - G. İşletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi
Davacı tarafın talebi ve somut uyuşmazlığın niteliği gereği eBK m. 110, 179 ve 180 kapsamındaki talepleri, İİK m. 280/3'deki iptal sebepleri bakımından da birlikte tartışılması gereken, yarışan talepler olup, taleplerden biri hakkında verilecek karar diğerini doğrudan etkileyeceği ve davacının taleplerinin bütün olarak ele alınarak çözülmesi gerekmekte olduğundan bu hususun usul ekonomisi ilkesine de aykırılık oluşturmadığı- Borçlu ile davalı üçüncü kişi arasında (sözleşme ve protokolün) tasarrufun iptali davasına konu edilebilecek bir tasarruf işleminin bulunmadığı, "iptale tabi tasarruf bulunduğunun kabulü gerektiğine" ilişkin görüşün benimsenmediği- Sözleşme ve protokol içeriklerinde BK'nın 179 ve 180. maddeleri anlamında ticari işletme veya mal varlığı devrinden söz etme olanağının da bulunmadığı-
Mahkemece, devir keyfiyetinin alacaklı Sosyal Sigortalar Kurumuna ihbar ya da gazetelerde ilan edilip edilmediği hususunun araştırılmadığı, mahkemece bu yön araştırılarak, davalı şirketin 2006 yılındaki devralma işlemi ile devrin niteliği de araştırılmak suretiyle, devrin ilanının gerçekleşmiş olması halinde, davalının, kurumun rücu alacağından sorumlu olacağı nazara alınmadan, karar verilmesi isabetsiz olduğundan taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazlarının kabul edilmesi gerektiği-
Şirketlerin birleşmesi nedeniyle, yüklenicinin alacaklarını yeni işletmeden isteyebileceği (TTK mad. 134; TBK mad. 203)- Şirket ortaklarının şirketin devraldığı borçlardan şahsi sorumlulukları bulunmadığı- Eksik imalâtlar bedelinin, davacının sunduğu faturalar yerine yapıldıkları yıl serbest piyasa rayiçlerine göre, tadilat projesi bedelinin davacı tarafından sunulan adi yazılı belge esas yerine ilgili meslek odasından sorulmak suretiyle hesaplanması ve bu bedele KDV ve yüklenici kârı dahil olduğundan ayrıca eklenmemesi gerektiği- Belirtilen hususlarda ek rapor (HMK. mad. 281/2) alınarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiği-
İşletmeyi devralanın, kusuru olmasa da işletmenin borçlarından sorumlu olacağı- İş kazalarında zamanaşımı süresinin on yıl olduğu ancak bedensel zararların oluştuğu iş kazalarında zamanaşımının kesin maluliyetin tespit edildiği tarihten itibaren başlayacağı- Kısmi dava da ıslah dilekçesiyle arttırılan miktarın zamanaşımına uğradığının dikkate alınması gerektiği-
Bir işletmeyi aktif ve pasifleri ile birlikte devralan kişinin, bunu alacaklılara ihbar ve ilan ettiği tarihten itibaren onlara karşı mamelek ve işletmenin borçlarından sorumlu olduğu- Davacı işçinin sözleşmesinin feshinin üzerinden 1 aylık süre geçtikten sonra, işveren şirketine ait işyeri ve işyeri arsası, davalı şirkete devredilmediği, mahkemece; davalı şirketler arasında organik bağ bulunup bulunmadığı, devreden şirketin alacaklıları zarara sokmak kastıyla hareket edip etmediği ve işletmeyi devralan davalının işletmenin borcu niteliğinde olan işçilik alacaklarından sorumlu olup olmayacağı konularında araştırma yapılmaksızın, davacının iş sözleşmesi feshedildikten sonra devir olgusu gerçekleştiği gerekçesi ile, davalı şirket bakımından husumet yokluğu nedeniyle red kararı verilmişse de; yapılacak iş, her iki şirketin ticari sicil kayıtları getirtilerek, her iki şirket arasında organik bağ bulunup bulunmadığı hususu ve işletmenin bulunduğu arsanın devrine ilişkin olarak, tapuda satış olarak gösterilen işlemin muvaazaya dayalı olup olmadığı hususu açıklığa kavuşturulduktan sonra, işletmeyi devralan şirketin sorumluluğu hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
İş sözleşmesinin, feshinden sonra iş yerinin devir durumunda, iş yerini devralan işverenin önceki işçilik alacaklarından sorumlu olup olmayacağını saptamak için, her iki şirketin ticaret sicil kayıtları getirtilerek, aralarında organik bağ bulunup bulunmadığının ve tapuda satış olarak gösterilen işletmenin bulunduğu arsanın devri işlemini muvazaaya dayanıp dayanmadığı hususlarının açıklığa kavuşturulması gerekeceği-