Trafik kazası sonucunda yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemi-
Çalışma gücü kaybı nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemi-
Trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle işgöremezlik tazminatı ve manevi tazminat istemi-
17. HD. 08.04.2019 T. E: 2017/3611, K: 4250-
Trafik kazası sonucu oluşan sürekli işgücü kaybı tazminatı istemi-
Davacı, kaza tarihinde polis memuru olup; geçici iş göremezlik döneminde devlet memurlarının maaşlarını tam olarak almaları sebebiyle kazanç kaybının oluşmayacağı, efor tazminatı verilmesini gerektiren kalıcı bir maluliyeti de bulunmadığından, tedavi müddeti boyunca mahrum kaldığı herhangi bir kazancının da olmadığından bahisle iş göremezlik tazminatına hükmedilmeyeceği-
Memur (itfaiye eri) olan davalının geçici iş göremezlik süresi içerisinde maaşını almaya devam ettiği ve bu dönemdeki zararının, varsa bu süre içerisinde çalışamadığı için alamadığı ek ödemeler kadar olacağı- Belgeye dayanmayan tedavi giderlerinin, 6111 sayılı Kanun kapsamında olmadığı- Belgeli olmayan tedavi giderlerinden SGK sorumlu olmayıp, sigorta şirketi ile araç işleteni ve sürücüsünün sorumluluğu devam edeceği- Uzman doktor bilirkişiden -2918 sayılı Kanun'un 98. maddesi kapsamında kalan- tedavi giderleri ile belgeye dayanmayan tedavi giderlerinin belirlenerek SGK sorumluluğu dışında kalan belgeye dayanmayan tedavi giderlerinden davalıların sorumlu tutulması gerekeceği-
17. HD. 02.04.2019 T. E: 2016/9708, K: 3975-
Trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemi- Maluliyet- Bilirkişi raporları arasında açıkça bir çelişki-
Güvence Hesabı tarafından olay tarihinde trafik sigortası bulunmayan, davalıların murisinin sürücüsü bulundukları aracın sebebiyet verdiği kaza nedeniyle, yaralanan 3. kişiye ödenen maddi tazminatın itirazın iptali şeklinde davalılardan rücuen tazmini istemi- Davalıların miras bırakanının terekesinin borca batık olduğu ve mirasın reddedilmiş sayılacağı henüz belli değildir. Davacıdan, davanın açıldığı tarihte bu hususları bilmesi ve öngörmesi de beklenemez. Bu durumda; mahkemece, davacının davanın açıldığı tarihte dava açmakta haklı olduğu ve davanın ret nedeni gözetilerek, davalılar yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekir.