Alacağın masaya kabulü sonucunda davanın konusu kalmadığı, müflis bankanın faturadan kaynaklanan borcunu ödemeyerek bu davanın açılmasına sebebiyet vermesi nedeniyle yargılama giderlerinden ve maktu vekalet ücretinden sorumlu tutulmasında yasaya aykırılık bulunmadığı- İflas kararı verilmesiyle birlikte Fon'un talebi üzerine icra hukuk mahkemesince atanan iflas idare memurları, müflis bankanın yasal temsilcisi konumunda olup dava açılmasında kusurlarının bulunup bulunmamasının eldeki dava bakımından bir önem arzetmediği- 5411 sayılı Kanun'un 140 ıncı maddesi uyarınca faaliyet izni kaldırılan veya tasfiyeleri Fon eliyle yürütülen bankaların her türlü harçtan muaf olduğu, davalı müflis bankanın harçtan muaf olduğu gözden kaçırılarak yargılama giderleri içerisinde maktu harçtan sorumlu tutulmasının doğru olmadığı gibi davacıya iadesine karar verilen fazla harcın yeniden yargılama giderlerine dahil edilerek mükerrerliğe yol açacak şekilde davalıdan alınarak davacıya verilmesinin doğru olmadığı-
İflas sıra cetvelindeki sıraya yönelik şikayetlerin kural olarak, iflas sıra cetvelinin ilanından itibaren 7 gün içinde açılması gerektiği, tebligat masrafı yatıran alacaklılar için bu süre tebliğden itibaren hesaplanacağı- Alacağının sırasına yönelik itiraz icra mahkemesince inceleneceği-
Davacı taraf dava dilekçesinde sair delil demek suretiyle davanın 20/11/2006 tarihinde açıldığı gözetilerek yemin deliline de dayandığı, davacıya yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak karar verilmesi gerekeceği-
İflas sıra cetvelinde şikayetçinin kendi sırasına itiraza ilişkin başvuruda, şikayetçinin İİK. mad. 227/1 ve 16/1 uyarınca, 7 gün içerisinde sadece kendi sırasına yönelik itirazlarını, husumeti iflas idaresine yönelterek İİK. mad. 235/son gereğince icra mahkemesinde ileri sürmesi gerektiği- Şikayetçinin başvurusu sırasında İİK'nın 234. maddesi uyarınca tebliğ avansı yatırmadığı ve sıra cetvelinin ise gazetede ilan edildiği anlaşıldığından, tebliğ avansı vermeyen şikayetçinin 7 günlük itiraz süresinin en son ilan tarihinden itibaren işlemeye başladığı ve davanın bu süre geçtikten sonra açıldığı gözetilerek, şikayetin süreden reddine karar verilmesi gerektiği-
Alacağı sıra cetveline kabul edilen bir alacaklı, alacağının esas ve miktarına değil de, yalnız alacağına verilen sıraya itiraz ediyorsa, bunu şikayet yolu ile icra mahkemesine bildirmesi gerektiği- Alacaklı, kendi sırasına veya iflâs hukuku kurallarının yanlış uygulandığına değil, kendi alacağı hakkında nedenleri gösterilerek verilen ret veya kısmen kabul kararının esasına veya bir başka alacaklının alacağına veya onun sırasına itiraz ediyorsa ticaret mahkemesine dava açması gerektiği-
Katkı payı alacağı davasında, taşınmazın karar tarihine en yakın tarihteki değeri değil, dava tarihindeki değeri üzerinden davacının katkı payı alacağının belirlenmesinin gerekeceği-
Katkı payı alacağına ilişkin görülen davada eklenecek değerlerden ve denkleştirmeden elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere edinilmiş malın toplam değerinden mala ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan artık değerin yarısı üzerinden tarafların kazanılmış hakları da dikkate alınarak katılma alacağının hesaplanması ve TMK nun 227. maddesi hükümleri uyarınca; eşlerden biri diğerine ait malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunmuş ise, tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında değer artış payı alacağının belirlenmesi gerekeceği-
Katkı payı alacağına ilişkin davada, davalının evlendikleri tarihten önce kooperatife ödediği peşinat ile aidatların toplamının davalının tasarruf ettiği miktara eklenmesi, toplam tasarruf miktarı karşısında davacının katkı payı oranının saptanması, saptanan bu katkı payı oranının eldeki davanın açıldığı tarihteki bağımsız bolümün keşfen belirlenecek gerçek değerleriyle çarpılması sonucu davacının katkı payı alacağı miktarının bulunması ve bu miktarın hüküm altına alınması gerekeceği-
İflas idaresi tarafından yapılan ihalelere yönelik şikayetlerin icra mahkemesince inceleneceği—
İflâs idare memurlarının kusurlarından ileri gelen zarar ve ziyandan -birlikte hareket etmeleri nedeniyle- "müteselsilen" sorumlu oldukları- iflâs idare memurlarının yetkilerini aşarak yaptığı işlem ya da haksız fiillerden doğan zararlardan, "iflâs m