Katılma alacağı Yasa'dan kaynaklandığından, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olması veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek olmadığı- Belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimsenin bu iddiasını ispat etmesi gerektiği- Bir eşin bütün mallarının, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edileceği- Tasfiyeye konu edilen araç eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde davalı adına tescil edilmiş olup araç edinme tarihi itibariyle davalının edinilmiş malı olduğundan, aksinin davalı tarafından ispatı gerektiği- Araç alımında kullanıldığı anlaşılan davalı adına çekilen 18 ay vadeli tüketici kredisi evrakları gözetilerek öncelikle, mal rejiminin sona erdiği tarihte henüz vadesi gelmediği için ödenmemiş kredi borç miktarının, toplam kredi borcuna oranı bulunup, sonra bulunan bu kredi borç oranının, aracın toplam satın alım bedeli karşısındaki oranına dönüşümü gerçekleştirilerek, tespit edilecek bu oranın, aracın tasfiye tarihindeki (karara en yakın) sürüm(rayiç) değeri ile çarpılmasıyla borç miktarının belirlenmesi, saptanan aracın borç miktarı, tasfiye tarihindeki sürüm değerinden düşüldükten sonra kalan miktarın, artık değere katılma alacağı hesaplamasında göz önünde bulundurulması ve uyuşmazlığın çözümünde kullanılabilecek değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için gerek görülürse konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden oluşan kuruldan da yardım alınması gerektiği-
Vesayet işlerinde yetki, küçüğün veya kısıtlının yerleşim yerindeki vesayet dairelerine ait olduğu(TMK. mad. 411), yerleşim yeri bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yer olduğu(TMK. mad. 19/1), bir öğretim kurumuna devam etmek için bir yerde bulunma ya da eğitim, sağlık, bakım veya ceza kurumuna konulma, yeni yerleşim yeri edinme sonucunu doğurmayacağı(TMK. mad.22)- Kısıtlı adayının rehabilitasyon merkezinde kaldığı, rehabilitasyon merkezine konulma, yeni yerleşim yeri edinme sonucunu doğurmayacağından ve kısıtlı adayının rehabilitasyon merkezine konulmadan önceki yerleşim yeri adresi ".... Mah. .... Sk. No:11 .../..." olduğundan, uyuşmazlığın ... (...) Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği-
Her ne kadar bakım ve sağlık kurumuna konulma yeni yerleşim yeri edinme sonucunu doğurmaz ise de, kısıtlının yerleşmek niyetiyle bakım evinde kaldığı ve sürekli bakım ve gözetiminin bakım evinde gerçekleştirildiği anlaşıldığından, kısıtlı adayına vasi atanmasına yönelik uyuşmazlığın bakım evinin bulunduğu yer sulh hukuk mahkemesince çözümlenmesi gerektiği-
Vesayet işlerinde kısıtlının ikametgahındaki vesayet makamlarının yetkili olduğu, kısıtlının ikametgâhının belirlenmemesi halinde ise, nü-fusta kayıtlı olduğu yerdeki vesayet makamlarının yetkili olacağı–