Sahteliği sabit olan vekâletname kullanılarak yapılan temlikin baştan beri geçersiz olduğu ve yapılan tescile rağmen aynî hakkın kazanılmasının söz konusu olmayacağı- Yolsuz tescilin üçüncü kişiler bakımından doğuracağı sonuçlar açısından, basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğü bulunan ve aynı mevkiden daha önceki yıllarda çok sayıda taşınmaz satın alan davalı şirketin taşınmazı rayiç değerinin çok altındaki bir bedelle devraldığı, oldukça değerli bir taşınmazın ticari amaçla kullanmak amacıyla satın alınmasına karşın gezilip görülmemesinin hayatın olağan akışına uygun düşmediği, tapu kaydını inceleyip çok kısa aralıkla devir yapılması nedeniyle kuşkulanan şirket yetkilisinin durumdan kuşku duyduğu hâlde yeterli incelemeyi yapmamış olduğu gözetletildiğinde TMK'nun 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacağı-
Tapuda kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istemli davalarda görevli mahkemenin 23.6.1943 gün ve 18/22 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Karan uyarınca taşınmazın değeri esas alınmak suretiyle belirleneceği-
Tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkin açılan davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken taşınmaz malikinin değişmemesi diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekeceği–
Sadece tescil işleminin yapılmasının mülkiyet hakkının doğumu için yeterli olmadığı, tescil işleminin ayrıca geçerli bir hukuki nedeni bulunması gerektiği-