İş kazası sebebiyle bağlanan ilk peşin değerli gelirin rücuen tazmini istemine ilişkin davada, 03.02.2000 tarihinde meydana gelen iş kazasında %76 oranında sürekli iş göremez hâle gelen sigortalıya teknolojik gelişmeler nedeniyle iş kazasından uzun süre sonra 08.10.2013 tarihinde takılan protez bedelinden primleri tahsil eden Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumlu olması gerektiği, işverenin uzun süre dava tehdidi altında bırakılmasının sosyal güvenlik kuruluşlarına ait olması gereken risklerin işverene yükletilmesi anlamına geleceği-
Sigortalı sayılanlar ve bunların bakmakla yükümlü oldukları veya hak sahibi çocuklarının çalışma gücü veya meslekte kazanma gücü kayıp oranlarının tespitine ilişkin, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği 01.10.2008 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 11.10.2008 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak; Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ise 01.09.2013 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 03.08.2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdiği anlaşılmakla, her ne kadar en son Adli Tıp Kurumu Genel Kurulundan rapor alınarak sonucuna göre karar verilmiş ise de, belirtilen mevzuatların yürürlüğe girdiği tarihler dikkate alınarak maluliyet raporu düzenlenmesi gerektiğinden, davacıdaki hastalık ve arazların tahsis tarihinden (2012) 31.08.2013 tarihine kadar Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri çerçevesinde; 01.09.2013 tarihi sonrası için Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği çerçevesinde malûl sayılmayı gerektirecek derecede bulunup bulunmadığı yönünde Adli Tıp Kurumu Genel Kurulundan alınacak rapora göre , malûl ise, malûllük halinin hangi tarihte oluştuğuna dair rapor alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği- Maluliyetin varlığı halinde, kuşkusuz 5510 sayılı yasanın 26. maddesindeki şartlar nazarında davacının sigortalılık süresi ve varsa prim borcu olup olmadığı araştırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiği- 
Boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı tespit edilen hak sahiplerine gelir veya aylık tahsisi yapılmaması ile bağlanan gelir veya aylığın  kesilmesine ilişkin Kurum işlemi usul ve yasaya uygun olup gelirin veya aylığın kesilme tarihi ile Kurumun geri alma hakkının kapsamına ilişkin olarak; fiilen birlikte yaşama olgusunun başlama tarihi esas alınarak bu tarih itibariyle gelir veya aylık kesme veya iptal işlemi tesis edilip ilgiliye, anılan tarihten itibaren yapılan ödemeler yasal dayanaktan yoksun ve yersiz kabul edilmesi gerekip  ancak uygulanacak madde 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe girdiğinden, fiili birliktelik daha önce başlamış olsa dahi maddenin yürürlük günü öncesine gidilerek; 01.10.2008 tarihi öncesine ilişkin borç tahakkuku söz konusu olmamalı ve bu şekilde belirlenecek yersiz ödeme dönemine ilişkin olarak 5510 sayılı Yasanın  96. maddesine göre uygulama yapılması gerektiği-
Kesilen malûllük aylığının yeniden bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkin davada; çalışma gücünü en az 2/3 oranında yitirmediğinden, 506 s. K. mad. 53 gereğince malûl sayılmayan davacının durumunun, malûllük için %60 derecesini yeterli kabul eden 5510 s. Kanun hükümleri kapsamında da irdelenebilmesi amacıyla, yüzde olarak çalışma gücü kayıp oranı, malûllük olgusu gerçekleşmiş ise bunun tarihi ve buna göre aylığın başlangıcı yönlerinden Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Genel Kurulu’ndan yeniden rapor alınarak elde edilecek sonuca göre hüküm kurulması gerektiği-
Davacının malûllük aylığı tahsisi istemi-
Maluliyet aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkin davada mahkemece davacının davalı kurumdaki şahsi sigortalılık dosyası getirtilerek tahsis şartları irdelenmeksizin karar verilmesini usul ve yasaya aykırı olduğu-
Maluliyetin tespiti ile tahsis istemi-
Davacının malûllük aylığı tahsisi istemi-
  • kayıt gösteriliyor