TÜRK TİCARET KANUNU > - Ticaret Şirketleri > - Anonim Şirket > - Genel Hükümler, Kuruluş ve Temel İlkeler > - A) Genel Hükümler > Madde 329 - I - Tanım
Taraflar arasında sahih bir ortaklık ilişkisinin kurulmadığından, davalı şirketlerin ve yetkililerinin, primli pay senedi çıkarma yetkisi olmaksızın, nominal değerin üzerindeki bedel üzerinden "hisse devir ve kabul sözleşmesi" adlı belge ile yüksek kâr vaadi ve istenildiği zaman para iadesi vaadi ile şeklen ortak görünen gerçek kişilerin iradesini fesada uğratma yönündeki haksız eylemlerinden ötürü, davacının zararından davalı şirketlerin haksız fiil hükümleri çerçevesinde sorumlu olduğu- Dava dilekçesinde yabancı para cinsinden ödenmesini talep ettiği tutara tahsil tarihinden itibaren faiz talebinde bulunmuş ise de, bozma ilamından önceki dosya ile yapılan yargılamada dava tarihinden itibaren faize hükmedildiği, davacı tarafından bu hususun temyiz edilmediği ve bu durumun davalılar lehine usuli kazanılmış hak oluşturduğundan bu sebeple kabul edilen tutara dava tarihinden itibaren faize hükmedildiği- 7194 sayılı Kanun’a eklenen geçici 4. maddesinde belirtilen "pay sahibi sayısı nedeniyle payları halka arz olmuş sayılan ve payları borsada işlem gören anonim ortaklıklar" ibaresi dikkate alındığında SPK yazı cevabından davalı şirketlerin pay sahibi sayısı nedeniyle payları halka arz olunmuş sayılan halka açık ortaklık statüsünde olduğu, ancak söz konusu şirketlerin paylarının borsada işlem görmediği, davalı şirketlerin bu kanun kapsamına girmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre, bozma kararına uyulmakla usulü kazanılmış hak oluşması karşısında taraflar arasında hukuki sonuç doğuracak biçimde sahih bir ortaklık ilişkisinin mevcut olmadığı, somut olayda para toplama amacının güdüldüğü, davalıların bu durumu bilip birlikte hareket ettikleri anlaşıldığından davacının zararından davalı şirketler ve şirket yöneticisinin de haksız fiil hükümleri uyarınca müştereken ve müteselsilen sorumluluklarının bulunduğu- Taraflar arasında geçerli bir ortaklık ilişkisinin kurulmaması ve hisse devrine ilişkin talebin ispatlanamaması sebebiyle hisse devir kabul sözleşmesi adlı tanzim edilen belgeye konu hisseler yönünden yapılan bedel talebinin reddine karar verilmesi gerektiği-
Geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın tahsili istemine ilişkin somut uyuşmazlıkta; belge tarihine göre zaman aşımı süresi içinde açılmış olduğundan davalıların davacının alacak talebinden de sorumlu olduğunun kabulü-
Hisse devir kabul sözleşmesi ile yapılan sözleşmenin geçersizliği nedeniyle davacıyla davalı arasında geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığının tespitine, bu nedenle ....TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline-
Davacı şirket ile davalı arasında imzalanan beş adet çok katlı otoparkın yap-işlet-devret modeliyle yapım ve işletim sözleşmesinin davalı tarafından haklı bir neden olmaksızın feshedilmesi nedeniyle uğranılan zararın ve kâr mahrumiyetinin talebi- Davacı yüklenicinin anonim şirket vasfında olması ve faaliyet alanlarının çok çeşitli olup, ultra vires kuralının kaldırılması nedeniyle şirketin hak ehliyetinin sınırının işletme konusu ile de sınırlı olmadığı hususu birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu uyuşmazlık bakımından eBK m 356 delaleti ile 325. maddesinde bahsedilen kesinti yönteminin (TBK 408. madde) aynı faaliyet alanı ile sınırlı olarak uygulanması gerektiği- Davaya konu olayda da fesih konusu iş, otopark yapılması, işletilmesi ve devredilmesi olup, davacının otel işletmeciliğinden elde ettiği gelirin bu kapsamda değerlendirilemeyeceği- eBK’nun 325. (TBK’nun 408. maddesi) maddesinde yer alan kesinti yönteminin fesih konusu işe ilişkin faaliyet alanı ile sınırlı olarak değerlendirilmesi ve ... TL kâr kaybının davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği-
Murisin mirasçılarından bir kısmının avukat olmayan vekile verdikleri tevkil yetkisini de içeren genel vekâletname gereğince bu vekil tarafından avukata verilen vekâletname ile davada temsil edilmeleri karşısında taraf teşkilinin sağlanıp sağlanmadığı-
Geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın tahsili istemi- Mahkemece taraf iddia ve savunmalarının Sermaye Piyasası Kanunu'nun 16. maddesi ve anılan yasal düzenleme kapsamında değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-