Ad değişikliğini isteme hakkının kişiye ait bir hak olduğu- Ölü olduğu anlaşılan baba adının değiştirilmesine ilişkin davanın aktif husumet ehliyeti yönünden reddi gerekeceği–
Cumhuriyet Savcısının «adın düzeltilmesi ya da değiştirilmesi» için dava açabileceği, ancak; -milli, kültüre, ahlak kurallarına, örf ve adete uygun düşmeyen veya kamu oyunu inciten nitelikte de olsa- «tescil edilmiş bir adın iptali» istemi ile dava açamayacağı–
Ad ve soyadının düzeltilmesine ilişkin davalarda yetkili mahkemenin ikametgâh (yerleşim yeri) mahkemesi olacağı ve cezaevinin ikametgâh olarak kabul edilemeyeceği–
«Kamışlı» şeklinde olan soyadını «Y.» olarak –haklı sebeplere dayanarak– değiştirmiş olan davacının, tekrar soyadının «Kamışlı» ola-rak değiştirilmesini isteyemeyeceği–
İsim (soyadı) değiştirilmesi, kişiye bağlı haklardan olduğundan, bir kimsenin mirasbırakanının soyadının değiştirilmesini isteyemeyeceği–
Bu bağlamda bir kimsenin nüfusta yazılı adının değiştirilebilmesi için de; haklı nedenlerin varlığının kanıtlanması yanında ayrıca bu adın milli kültürümüze, ahlak kurallarına, geleneklerimize uygun düşmesi, kamuoyunu incitici nitelikte olmamasının da gerekeceği-
Haklı sebeplerin varlığının kanıtlanması halinde, “soyadının (ismin) davacının istemi doğrultusunda değiştirilmesine” karar verilmesi gerekeceği–
İsim (soyadı) değiştirilmesi, kişiye bağlı haklardan olduğundan, bir kimsenin –ölü oldukları da anlaşılan– büyükbaba ve büyükannenin so-yadlarının değiştirilmesini isteyemeyeceği–
Davanın “tapuda isim düzeltilmesi”ne ilişkin olduğu, tapu sicilindeki yanlışlıklardan doğan davaların, bunları tutmakla görevli ve sorumlu tapu sicil muhafızlıklarına yöneltileceği-
Nüfus kaydında bir hata olduğu iddiasına dayanmayan, “haklı sebeplerle ismin (soyadının) değiştirilmesi” talebini içeren (MK 27) dava-ların da, Cumhuriyet Savcısı ve Nüfus Müdürünün huzurunda görülebileceği –