Komşu taşınmazda yapılan hafriyat çalışmaları nedeniyle, davacıya ait 3 katlı yapıda meydana gelen zararın tazmini istemine ilişkin somut uyuşmazlıkta, davacının, taşınmazına komşu olan davalılardan M.’e ait taşınmazda yapılan hafriyat çalışmasında gerekli önlemler alınmadığından 3 katlı yapısının giriş merdiveni, giriş cephe duvarlarında ve taşıyıcı olmayan iç duvarlarında kısmen çatlamalar oluştuğunu, yaptığı müracaat üzerine E. Belediyesinin 31/03/2011 tarihli statik raporunda binanın bu çalışma nedeniyle oluşan hasarlar nedeniyle İmar Kanun'un 39. ve 40. maddelerine göre tehlike arz ettiğinin ve tahliyesi gerektiğinin belirtildiğini, 04/04/2011 tarihinde meydana gelen zarara ilişkin tespit yaptırdığını, savcılığa şikayet dilekçesi vermesi sonucunda ceza davasının açıldığını ve derdest olduğunu, binanın mühürlenmesi ve içinde oturulamayacak hale gelmesi nedeniyle de 2014 yılı sonunda hasarlı yapıyı yıktırdığını belirtip, davalıların inşaat hafriyatı yapılırken taşınmazına verdiklerini iddia ettiği ve tespit dosyasında belirlenen 235.000 TL’lik zararın davalılardan tahsilini istediği anlaşılmakla,davacının eldeki davayı açmakta TMK’nın yukarıda ifade edilen hükümleri çerçevesinde hukuki yararının bulunduğunun açık olduğu- Davacının, taşınmazında meydana gelen zararın TMK’nın 738. maddesi çerçevesinde giderilmesi talebinin TBK’nın 52. madde hükmü de gözetilerek belirlenmesi gerektiği-
Mahkemece, uzman bilirkişiler aracılığı ile müdahalenin ne şekilde giderilebileceği ve bunun için yapılması gereken işlemler ile alınması gereken tedbirlerin neler olduğu, bilirkişi rapor ve krokisinde tereddüde neden olmaksızın, ölçüye dayalı olarak açıkça ve infaza elverişli biçimde gösterilmesi gerekeceği- İcra ve İflas Kanunu 30. madde hükmüne aykırı olacak şekilde, taşınmazlardaki toprak kaymasını önlemek için belirlenen tazminatın, davalıdan tahsiline şeklinde hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Mahkemece davacı tarafından el atmanın önlenmesi ve tazminat talebine ilişkin açılan davada tapu maliki tarafından “Açılan davanın ve ıslah talebinin kabulü ile, ............TL'ye dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, .............. TL'ye de ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine” şeklinde hüküm kurulmakla, meni müdahale talebinin kabul edilmiş olmasına rağmen hangi talepler yönünden kabul kararı verildiğinin açıklanmaması, müdahale alanının belirli olmaması ve alınacak önlemlerin açık açık yazılmaması sebebiyle infaza elverişli hüküm kurulmamış olup hükmün belirtilen sebeplerle bozulmasına karar verilmesi gerekeceği- Davalılardan ... diğer davalı ...’ın talebi üzerine iş makinesi temin eden kişi olduğundan ... yönünden meni müdahale ve tazminattan sorumluluğunun söz konusu olmayacağı gözetilmeden müşterek ve müteselsilen sorumlu tutulmasının doğru olmadığı-
Komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat davalarında öncelikle davacının uğramış olduğu zararın miktarının bilirkişi aracılığı ile tespit edilmesi, tazminatın bu zarara göre tayin ve takdir edilmesi gerektiği, tazminat miktarı hiçbir zaman zararı aşamayacak olup davacının zararın artmasında kusuru varsa, tazminat miktarının indirilmesi veya tamamen ortadan kaldırılması gerektiği- TMK. mad. 730 ve 737 uyarınca doğan sorumluluk kusura bağlı bir sorumluluk olmadığından, davalının kusursuz olmasının ise tazminat miktarının düşürülmesinde etkili olmayacağı- Tazminat miktarının belirlenmesinde, davacılara ait evin yıpranma payının nazara alınması gerektiği- Davacılara ait evin davalı parseline taşkın olması nedeniyle zararın artmasına neden olup olmadığına bakılması ve varsa davacının kusur oranının tespit edilerek TBK. mad. 52 uyarınca zarar miktarından indirim yapılması gerektiği-
Davalı ile rodövans sözleşmesini imzalayan dava dışı şirketin, komşu taşınmazlara bir zarar vermesi durumunda 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 49. maddesi hükmü uyarınca kusura dayanan bir sorumluluk altında olacağı ve ruhsat sahibi davalı şirketin sorumluluğunun ise Türk Medeni Kanunu'nun 730. ve 738. maddeleri anlamında objektif kusursuz sorumluluğu olduğu- Davalı şirket ile rödovans sözleşmesi imzalayan dava dışı M.. Madencilik Şirketi arasında yapılan sözleşmenin tarafları yönünden bağlayıcıyken sözleşmenin tarafı olmayan, davacılar bakımından hüküm ifade etmeyeceği-
Malikin, kazı ve yapı yaparken komşu taşınmazlara onların topraklarını sarsmak veya tehlikeye düşürmek ya da üzerindeki tesisleri etkilemek suretiyle zarar vermekten kaçınmak zorunda olduğu-
Davalı kurum tarafından yapılan okul inşaatı sırasında istinat duvarının gerektiği gibi yapılmaması, meydana gelen toprak kayması ve çökmesi sebebiyle inşaata komşu davacının fındık bahçesinin zarar gördüğü, TMK 738. uyarınca malikin kazı ve yapı yaparken komşu taşınmazlara topraklarını sarsmak veya tehlikeye düşürmek ya da üzerindeki tesisleri etkilemek suretiyle zarar vermekten kaçınması gerekeceği-
Duvar yıkılmasından dolayı komşu taşınmazda oluşan zarardan, zarara neden olan taşınmaz malikinin kusursuz sorumlu olacağı-
Komşu taşınmazlar arasında bulunan istinat duvarının yıkılarak yeniden yapılması istemine ilişkin davada, her taşınmaz maliki komşuluk hukukundan doğan yetkilerini kullanması için gerekli işlere ve bunların giderilmesine kendi yararı oranında katılmakla yükümlü olduğundan hak ve nesafet kuralları gözetilerek istinat duvarının müştereken yaptırılmasına karar verilmesi gerekeceği–
Davalının kendi arsasında yaptığı kazı nedeniyle davacının evinin (duvarının) çökme tehlikesi ile karşılaşması halinde, mahkemece “kazı işinin hemen durdurulmasına, dayanma duvarının davalı tarafından yaptırılmasına...” şeklinde karar verilmesi gerekeceği-