Her tacirin defter ve belgelerin saklaması ve 10 yıl süreyle saklama yükümlülüğü bulunduğu- İşyeri sigorta poliçesinden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkin davada, davacıya ait işyerinde meydana gelen iki farklı hırsızlık olayında davacının ticari defterlerinin ve dava dışı mallarının satışını yapan firmaya ait ticari defter ve kayıtların, çalındığı iddia edilen malların miktarı konusunda tereddüte yer bırakmayacak şekilde incelenmesi gerektiği-
"Davacının mevduat hesabına paranın geldiğini, ancak paranın davacı tarafından çekildiğini" savunan bankanın "paranın davacıya ödendiğini" davacının imzasını taşıyan belgeler ile ispatlanması gerektiği- Taraflar arasında mevduat ilişkisi hâlen devam ettiğinden, davalı bankanın belgeleri saklama yükümlülüğü de devam ettiği ve davalı bankanın ödeme fişlerinin, belgelerin on yıllık saklama süresinin dolması nedeniyle imha edildiği yönündeki savunmasının dinlenmesinin mümkün olmadığı- Davalı bankanın tek taraflı olarak düzenlediği kendi elektronik kayıtları HMK. 199 anlamında belge niteliği taşısa da, senet olarak kabul edilemeyeceği için, davalı bankanın savunmasını tek başına bu belgeyle ispat ettiği hususunun kabul edilemeyeceği-
Mizan ve muavin kayıtlarında mevcut alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali davasında, davacı ile davalının her ikisinin de defterlerinde alacağa ilişkin kaydın bulunması, davalının defterlerinde yer alan ve davacının defterlerinde de küsürat farkı ile aynı olan kaydın birbirini teyit ediyor olması davacı lehine alacak olarak değerlendirilerek davanın kabulüne karar vermek gerektiği-
Ticari defter ve kayıtların zayi olması nedeniyle TTK'nın 82/7. maddesine göre hasımsız olarak açılan zayi belgesi verilmesi talebine ilişkin davada, davacı kooperatifin merkezinin ve ürünlerinin satışına ilişkin ticari işletmesinin bulunduğu binanın yandığı toplanan delillerden anlaşıldığı, kooperatife ait kanunen tutulması gereken ticari defter ve belgelerin kooperatifin merkezinde bulundurulmasının olağan olduğu ve yangın nedeniyle zayi oldukları kabul edilerek sonuca varılması gerektiği-
Davalı bankada davacı adına açılan mevduat hesabında bulunan paranın davalıdan tahsili istemi-
Davacı şirketin şirket merkezinde 02/03/2016 tarihinde çıkan yangın nedeniyle zayi olan ticari defterlerine ilişkin zayi belgesi verilmesi talebine-
Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her safhasında re'sen gözetilmesi gerektiği bu nedenlerle mahkemece ticaret mahkemesi sıfatıyla asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekeceği-
Zayi belgesi verilmesine ilişkin davanın, tacirler tarafından açılabileceği, davacının mali müşavir olduğu, tacir sıfatını haiz olmadığı, davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı-
Somut olay bakımından, icap (=öneri) niteliğinde sayılan proforma faturada yazılı mal bedelinin alıcı tarafça tümden ve peşinen ödenmesi ile sözleşmenin kurulmuş sayılacağı, bunun üzerine kısım kısım mal teslimi yapan satıcının proforma faturada gösterilen birim değerden fazla tutarlarla düzenlediği faturaların itiraz edilmeyerek ticari defterlere kaydı ile sözleşmenin bu yeni tutarlar üzerinden tadil edildiğinin kabulü ve alıcının bu miktarlardan sorumlu tutulması gerektiği sonucuna varıldığı- Hal böyle olunca, yerel mahkemece verilen direnme kararının usul ve yasaya uygun olduğu- Ne var ki, Özel Dairece bozma nedenine göre davalı şirket vekilinin mahkemece hükmolunan icra inkar tazminatına ilişkin temyiz itirazları incelenmediğinden bu konuda inceleme yapılmak üzere dosyanın Özel Daireye gönderileceği-
Basiretli bir tacirin, iş yerindeki yangını en geç olay tarihi yada ertesi gün öğreneceğinin hayatın olağan akışı gereği olduğu-