Dava konusu taşınmaza ait Kadastro tesbit tutanağı 15.2.1969 tarihinde kesinleşmiş olup eldeki davanın 7.7.1992 tarihinde açıldığı, ne var ki, davacının bu yere ait tesbitin kesinleştiği tarihten öncesine değil aksine tesbitten sonrasına ait 25.3.1970 tarihli kayda dayandığı, bu durumda 3402 Sayılı Kanun'un 12/3 maddesinde düzenlenen hak düşürücü sürenin uygulama yerinin bulunmayacağı-

Taraflar arasındaki “Tapu iptali, tescil” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kırşehir Asliye 2. Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 11.5.1993 gün ve 1992/534 E – 1993/224 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından i ...