Cezaevinde olduğu dönemde, kardeşi olan davalının her hangi bir yetki vermemesine karşın 3. kişilerden alacaklarını tahsil ettiğini ve kendi adına tahsil ettiklerini kendisine ödemediğini beyan ederek açtığı alacak davasında, mahkemece, öğrenme tarihinden itibaren 2 yıllık zamanaşımı süresi dolduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de, vekaletsiz işgörme hükümlerine tabi bu uyuşmazlıkta, özel bir zamanaşımı süresi öngörmediğinden, TBK. mad. 146 uyarınca, 10 yıllık genel zamanaşımı süresi uygulanması gerektiği-

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. Dav ...