Davalının televizyon programında söylediği sözlerin, davacının kişilik haklarına saldırı oluşturup, siyasi eleştri sınırlarını aşmasına, davalının ifade tarzının üslup üzerine yapılmış bir eleştiri olarak mütaala edilememesine, davalının konuşmasında yer alan ifadelerde gerekli, yararlı ve ilgili olmayan nitelemeler ve yorumlar yapılmış olmasına, kamuoyunda husumet ve kuşku yaratıcı, Başbakan olan davacıya güven zedeleyici bir üslubun ve eleştiriyi aşan ifadelerin kullanılıp, bu ifadelerin amacını aşmasına, davacının sosyal kişilik değerlerine ve açıkça kişilik haklarına saldırı teşkil etmesine göre, davacı lehine manevi tazminata hükmedilmiş olmasının usul ve yasaya uygun olduğu-

Taraflar arasındaki “manevi tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 9. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın  kabulüne dair verilen 23.06.2009 gün ve 2009/102 E-235 K sayılı kararın incelenmesinin davalı vekili tarafından istenilmes ...