Haciz (ya da ihtiyati haciz) sırasında takip konusu borcun varlığını ikrar eden (ve hatta borcun tamamını ya da bir kısmını ödeyen) borçlunun, daha sonra mahkemede olumsuz tesbit (ya da geri alma) “istirdat” davası açarak (veya aleyhine açılacak itirazın iptali ve alacak davasında) “bu ikrarının (ve ödemesinin) haciz baskısı (tehdidi) altında yapıldığını” ileri sürerek bunu –tanık da dinleterek- “maddi hukuk bakımından” kanıtlayabileceği–

Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine bonoya dayalı icra takibine giriştiğini, bonodaki imzanın müvekkiline ait olmadığını» belirterek «(62.031) lira borçlu bulunulmadığının tespitine karar verilmesini» talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, ...
Aynı doğrultuda