Her tutanağın kesinleşme yönünden bağımsız olarak işleme tabi olacağı, komşu parsellerin askı ilan tarihleri ile kesinleşme tarihlerinden hareketle dava konusu komşu parselin de aynı tarihlerde askıya çıkartıldığı ve kesinleştiği sonucuna varılamayacağı, dava komşu taşınmazla ilgili tutanağın tüm araştırmalara rağmen kesinleşip, kesinleşmediği tesbit edilemediğine göre tutanağın kesinleşmediğinin kabulü gerekeceği, bu durumda 3402 sayılı yasanın 12/3. maddesindeki hak düşürücü sürenin de söz konusu olamayacağı, o halde yerel mahkemenin tutanağın kesinleşmediğine ve hak düşürücü sürenin geçmediğine ilişkin direnmesinin yerinde olacağı, ne var ki, tutanağın kesinleşmemesi durumunda davaya bakma görevinin Kadastro Mahkemesine ait olacağı, bu nedenle olayda Kadastro Mahkemesi görevli olduğuna göre, 3402 sayılı Yasanın 26 ve 27.maddeleri gereğince görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olacağı-

Taraflar arasındaki "tapu iptali ve tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Van I.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 25.2.1998 gün ve E.97/330 - K.98/42 sayılı kararın incelenmesi davalılar vekilleri tarafından isten ...