Bozma ilamına uyan mahkemece bozma doğrultusunda yeniden oluşturulan bilirkişi heyetinden mahallinde yapılan keşif sonucu asıl rapor ve ek rapor alınmış ve bu asıl ve ek rapor hükme dayanak alınarak karar verilmiş ise de, düzenlenen asıl ve ek raporun ve verilen kararın bozmaya uygun olduğu söylenemeyeceği- Taleple bağlılık ilkesi gereği davacının ileri sürdüğü alacak bedelinden fazlasına hükmedilemeyeceği- Mahkemece faiz başlangıcı ikmal inşaatı yönünden idarenin işi teslim aldığı tarih, güçlendirme işi için ise güçlendirme sonrası binanın teslim alındığı tarihten itibaren alınmış ise de, bu işlemler hüküm altına alınan alacak bakımından borçluyu temerrüde düşüren işlemler niteliğinde olmadığından faiz başlangıcına esas olamayacağı- Sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu'nun 101/2 maddesine göre borçlunun temerrüde düşürülebilmesi için alacaklı tarafından borçluya ihtar veya yazı gönderilerek ve açıkça alacak miktarı gösterilerek ödemenin talep edilmesi gerektiği, davacının dava tarihinden önce faiz başlangıcına esas olacak açıklanan nitelikte temerrüt ihtarnamesi bulunmadığından, mahkemece kabul edilen alacağa asıl ve birleşen dava tarihlerinden itibaren faiz işletilmek suretiyle davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin de doğru olmadığı-

Asıl ve birleşen dava eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Taraflar arasında imzalanan 29.08.2001 tarihli “Posof-Türkgözü Gümrük Tesisleri İkmal İnşaatı” işine ilişkin sözleşme uyuşmazlık konusu değildir. Asıl ve birleşen davada davacı şirket yükle ...