Tapudaki satış tarihinden önce -743 s. MK. döneminde- davalıya satış vaadinde bulunulmuş olması halinde,bu satış vaadini davacının öğrenip öğrenmemesinin hak düşürücü süre yönünden sonuca etkili olmadığı, ancak, davalının satış vaadi sözleşmesine dayanarak tescil davası açmış ve bu dava sonunda mahkemece «payın davalı adına tesci-line» karar verilmiş ise, şuf’a hakkının tescile ilişkin mahkeme kararının kesinleşme tarihinin öğrenilmesinden itibaren süresi içinde kullanılması gerekeceği-

Dava “şuf’alı payın iptali ile davacı adına tescili” istemine ilişkindir. Mahkemece istem gibi karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, “dava konusu 60 parsel sayılı taşınmazda davacı K. De-mir’in paydaş ...
Aynı doğrultuda