Manevi tazminatın ve kapsamının takdirinin hâkime ait olacağı, ancak hâkimin, Borçlar Kanununun 47. maddesinin açıklığından da anlaşıldığı gibi, bu takdir hakkını kullanırken özel durumları göz önünde tutarak, hak ve nesafetle karar vermek durumunda olacağı, burada sözü edilen tazminatın, zarara uğrayan kişinin duyduğu manevi acıyı bir oranda gidermek, bozulan ruhi dengeyi onarmak, olanak dâhilinde yeniden elde edilmesini sağlamak amacına yönelik olacağı, işte bu nedenledir ki, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile somut olayın özelliğinin yanı sıra, zarar görende uyandırdığı elem ve ıstırabın derecesinin, tazminat takdirinde önemli etken olacağı-

Taraflar arasındaki  “tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir Asliye 5.Hukuk Mahkemesi’nce  davanın kısmen kabulüne dair verilen 15.7.2004 gün ve 2001/998 E, 2004/331  K. sayılı kararın incelenmesi  taraf vekilleri tarafından ist ...