Kadastro Kanunu bir tasfiye kanunu olup, olayın çözümünde 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 15. maddelerinin gözönünde bulundurulması gerekirken, hüküm fıkrasında yazılı TMK. nun 676/3. fıkrasına dayalı olarak davanın reddine karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanan kişinin iddiasını her türlü delille kanıtlama olanağına sahip olduğu-
Davacı dava dilekçesinde, 107 ada 16 sayılı parselin kadastro çalışmaları sırasında davalı M. S. Yağlı adına yazıldığını, aslında dava konusu taşınmazın miras bırakan annesi G.ar G.eç’ten kendilerine intikal ettiğini, kardeşler arasında yapılan taksi ...