Davacı bankanın alacak davasına dayanak yaptığı kredi kartı başvuru formunda davalıların murisi olan kefilin isim ve imzası bulunmadığı, kredi kartı başvuru formuna tel zımba ile bağlanmış bölümün sonunda davalıların murisi kefilin imzası varsa da burada kefalet limiti ve tarihinin bulunmadığı, bu itibarla davalıların murisinin kefalet imzasının kredi kartından doğacak borçlar için sonradan verilmiş bir kefalet olduğunun kabulüne imkan bulunmadığı, zira imzanın bulunduğu belgede kefalet limitinin bulunmadığı, bu nedenle de ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Alacak davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- ...