Desteğin sevk ve idaresindeki araçla %75 kusuru ile gerçekleştirdiği çift taraflı kazada ölmesi nedeni ile desteğin eşi desteğin aracının ve kazaya karışan diğer aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacılarından destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunduğu ve karşı aracın sigorta şirketi olan davalı ile sulh olunduğu, karşı aracın sürücüsünün %25 oranındaki kusuruna isabet eden tazminat miktarının davacıya ödendiği olayda; davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenen poliçenin teminat başlangıç ve bitiş tarihleri 22.02.2016 ile 22.02.2017 tarihleri olup, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun kapsamının ise, poliçenin teminat başlangıç tarihi olan 22.02.2016 tarihinden önce yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’na göre belirleneceği-
Sigorta tahkim davası-
Trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma maddi tazminat istemi-
Davacılar desteğinin eğitim gördüğü meslek eğitim merkezinden mezun olduğunda, mezun olduğu okulun uzmanlık alanına göre ne iş yapabileceği, iş bulma durumuna göre elde edebileceği gelirin saptanması için emsal gelir araştırması yapılması, bu tespitlerden sonra desteğin belirlenen geliri üzerinden maddi tazminat hesaplaması yaptırılması gerekirken, asgari ücret kadar gelir elde edeceği varsayımına dayanan bilirkişi raporuna göre eksik inceleme ile karar verilmesinin hatalı olduğu- Kazada yolcu olan davacının kusursuz olduğu ve davacının kasksız şekilde nizamlara aykırı ve kendi can emniyetini tehlikeye atacak şekilde yolculuk yapmasının, sürüş kusurlarından olmayıp, hakim tarafından tazminattan indirim sebebi olarak kabul edilmesi gerektiği- Mahkemece; öncelikle destek yolcunun trafik akışına ilişkin olarak kusursuz olduğu kabul edilerek daha sonra davacının uygun olmayan şekilde kasksız yolculuk yaptığı hakim tarafından değerlendirilerek, dairemizin yerleşik uygulamasına göre %20 oranda müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği-
Trafik kazası sonucu gerçekleşen ölüm nedeniyle talep edilen destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemi-
Trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davada; davacılar vekilinin, ıslah dilekçesi ile talep ettiği miktara hükmedilmesi, HMK'nun 176/2. maddesine aykırı olup, anılan dilekçesi ile talep edilen miktarın usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
İhtiyati haciz kararına karşı itirazı düzenleyen İİK'nın 265. maddesinde,  mahkemenin yetkisinin itiraz edilebilecek nedenler arasında sayıldığı, yine aynı maddede borçlunun, ihtiyati haciz kararına huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebileceği düzenlenmiş olup, dosyada yapılan incelemede haciz tutanağının borçlulara tebliğine ilişkin bir tebligat parçası olmadığı gibi bu yönde bir iddianın da bulunmamasına   göre talep eden vekilinin ihtiyati haciz kararına itirazın süresinde yapılmadığına ilişkin istinaf itirazı yerinde olmadığı gibi borçluların ikametgahı ve kazanın meydana geldiği yer itibariyle ihtiyati haciz talebinde bulunulan İzmir Mahkemelerinin yetkili olmadığı da anlaşıldığından mahkemece bu gerekçeye dayanan itirazın kabulü ile ihtiyati haczin kaldırılmasına dair verilen kararda bir isabetsizlik olmadığı-
Trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemi-
Trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemi-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.