Yargıtay bozma ilamına uyulduğu halde taraflar arasındaki hukuki ilişkinin haksız fiil niteliğinde bulunduğu, davacının Rusya’da kurulan şirketin tek paydaşı olduğundan doğrudan kendi adına şirketi zarara uğrattığı iddiasıyla müdüre karşı zarar ziyan davası açabileceği, bu nedenle tarafların hak ve yükümlülüklerinin Türk maddi hukuku hükümlerine göre belirleneceği gibi bir gerekçeyle, MÖHUK hükümleri tartışılmaksızın ve uygulanacak hukuk kesin şekilde belirlenmeksizin karar verilmesinin hatalı olduğu; MÖHUK hükümleri de dikkate alınarak davacının aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerekeceği- Türk Hukukunda zarar gören ortakların da yöneticiler ve denetçiler aleyhine dava açma hakkı bulunmakta olup, ortakların dava açma hakkının da doğrudan doğruya zarar ve dolaylı zarar durumuna göre değişiklik gösteriği-  Ortaklığın doğrudan doğruya zarar görmesinin, ortakların dolaylı zararı olarak sonuç doğuracağı, ancak, ortağın dolaylı zarar nedeniyle açtığı davada hükmedilecek tazminatı kendisi adına değil, ortaklığa verilmesi yönünde talepte bulunabileceği- MÖHUK hükümlerinin değerlendirilmesiyle, Türk hukukunun uygulanacağının belirlenmesi halinde davacı ortağın dava konusu edilen dolaylı zarar nedeniyle açtığı davada hükmedilecek tazminatı kendisi adına değil ortaklığa verilmesi yönünde talepte bulunabileceğinden, aktif dava ehliyetinin bulunmadığı nazara alınarak bir karar verilmesi gerekeceği- Rus Hukukunun uygulanacağının belirlenmesi halinde ise, davacının, dava konusu edilen dolaylı zararı kendi adına isteyip isteyemeyeceği ve bu anlamda aktif dava ehliyetinin olup olmadığının da böylece değerlendirilmesi gerektiği-

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 14/09/2015 tarih ve 2015/24-2015/521 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 22.11.2016 günü hazır ...