Davalılar arasındaki sözleşmede, tarafların adi ortak oldukları açıkça düzenlenmeyip, ortaklardan birinin sadece “kâr ortağı” olduğu belirtilmiş ve bu ortağa diğeri tarafından adi ortaklığı idare ve temsil yetkisi verilmemişse, davalıların adi ortak olduklarının kabul edilemeyeceği ve bu nedenle davalılar hakkında açılan tahsil davasının husumet yönünden reddi gerekeceği-

Davacı vekili; “müvekkilinin 1985 yılında Merkez Hal’de adi ortaklık şeklinde komisyonculuk yapan davalılara meyve gönderdiğini, daha sonra davalı M.’in ortaklıktan ve işyerinden ayrıldığını, müvekkilinin mal bedelinden bakiye (750.000.-) lira alacağ ...