BK. 486 (şimdi; TBK. mad. 585) uyarınca adi kefilin kefaletten dolayı sorumlu olabilmesinin ancak kefalet aktinden sonra borçlunun iflas etmesi veya hakkında takip yapılıp da alacaklının hatası olmaksızın takibin semeresiz kalması yahut borçlu aleyhine Türkiye’de takip yapılmasının imkansız hale gelmesiyle mümkün olabileceği- (Not: Doğrudan doğruya kefile başvurulabilmesi şartlarına; 6098 s. TBK.'yla, borçluya konkordato mehli verilmiş olması da eklenmiştir.)

Takip dayanağı senet tanzim tarihini taşımadığından bono niteliğinde olmayıp adi senet niteliğindedir. Adi senette, «müteselsil» sorumluluğu gerektirir bir ibare kullanmaksızın, «kefil» kaydı adı altında imzalayan kişi, adi kefil durumunda olduğundan ...
Aynı doğrultuda