Davalı-davacı kadının iki aylık hamileyken babaevine geldiği ve orada yaşamaya başladığı, davacı-davalı kocanın eşinin hamileliğiyle ilgilenmediği, bu tutumunun devamı olarak dava açıldıktan sonra doğan çocuğunu da görme çabası göstermediği, böylece birlik görevini yerine getirmediğinin anlaşıldığı durumda, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, boşanma koşullarının gerçekleştiği; kusurun tamamının davacı-davalı kocada olduğu-

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm davalı-davacının reddedilen boşanma davası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Toplanan delil ...