Tapuda satım işleminin bizzat muris tarafından gerçekleştirildiği ve hükme esas alınan Adli Tıp Kurumu raporu ile taşınmazın satım tarihi ile taşınmaz satım bedelinin ortak hesaba aktarıldığı tarihlerde davacıların murisinin fiil ehliyetine sahip olduğunun belirlendiği, muristeki mevcut sistemik hastalıkların tek başına fiil ehliyetini etkilemeyeceği, murise ait tüm hasta kayıt dosyalarının celbinin ise ispat edilmek istenen olgu karşısında sonuca etkili olmadığı, bu haliyle mevcut raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu, kaldı ki dinlenen tanık beyanları ve işlem tarihi sonrasında murisin bizzat Vakıf toplantılarına iştirak ettiği hususları da değerlendirildiğinde; murisin işlem tarihinde fiil ehliyetine sahip olduğu yönündeki Mahkeme kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığı, ortak hesap olarak açılan banka hesabındaki paranın kural olarak 1/2'sinin davalıya ait olduğu, murisin miras üzerinde 1/2 oranında serbest tasarruf hakkı bulunduğu, alınan bilirkişi raporu ile ekli veraset ilamına göre davacıların mahfuz hisselerine ilişkin paylarının ödenmiş olduğu, bu hususta davacıların iddialarını ispatlayamamış olmaları karşısında, usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar verilmesi gerektiği-
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkeme ...
İlgili bağlantılar