Kadının kocasına ağır sözlerle hakaret ettiği, kocanın da eşini ailesiyle birlikte oturmaya zorladığı ve ailesinin evlilik birliğine müdahalelerine karşı çıkmadığı, mahkemenin kadına kusur olarak yüklediği telefon mesajıyla tehdit ve hakaret eyleminin ise kadının yakını tarafından gerçekleştirildiği, kadının bu olaya katıldığına ilişkin bir delilin mevcut olmadığından bu olay nedeniyle de kusur yüklenmesinin doğru olmadığı, evlilik birliği temelinden sarsılmasında her iki taraf da kusurlu olup boşanmaya karar verilmesi gerektiği- Yoksulluk nafakasına ilişkin bir talep olmadığı halde reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu- 

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece her ne kadar davalı kadının daha fazla kusurlu oldu ...