Davacının paylı malik olduğu taşınmaz ile ilgili açılan ilk davada, davacıya usulüne uygun tebligat yapılmadan 2942 s. K. mad. 17 uyarınca taşınmazın davalı idare adına tesciline karar verilmiş ve karar temyiz edilmeden 1993'de kesinleşmiş, davacı daha sonra açtığı davada tezyidi bedel talebinde bulunmuş, dava kabul edilmiş ve karar Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiş olup, eldeki davada ise davacı, davalı idare tarafından dava konusu taşınmaza 1988 yılında acele kamulaştırma kararı uyarınca el konulduğu, 2007 tarihinde bedel artırım davası açtığını, taşınmaza idarenin el koyduğu tarihler arasında kullanımının kısıtlandığını, kira geliri elde edemediği, kardan yoksun kaldığını ileri sürerek tazminat talebinde bulunmuş olduğundan, davacının bu talebinin haksız fiilden kaynaklanan tazminat değil, ecrimisil, yani haksız işgal tazminatı niteliğinde olduğunun kabul edileceği ve bu davalar 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğundan, davacının, "dava tarihi" olan 03.03.2011 tarihinden geriye doğru 5 yıllık ecrimisil talebinde bulunabileceği, davacının 20.06.2007 tarihinde açtığı tezyidi bedel davası ile mülkiyetin idareye geçtiğini öğrendiğinin kabul edilmesi gerektiğinden bu tarihten sonraki döneme ilişkin ecrimisil talebinde bulunamayacağı, davacının 03.03.2006 ile 20.06.2007 tarihleri arasındaki döneme ilişkin ecrimisil  talep edebileceği-

Taraflar arasındaki “tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul Anadolu 4. Asliye Hukuk (kapatılan Pendik 2.Asliye Hukuk) Mahkemesince davanın reddine dair verilen 21.06.2011 gün ve 2011/174 E., 2011/372 K. sayılı kararın incelen ...