Evlilik birliği içinde sadece kızlık soy ismini kullanmayı istemek için haklı bir gerekçenin bulunmasına ihtiyaç olmadığı, bu hak AİHS. 8 ile Anayasanın 17. maddeleri kapsamında bir insan hakkı olduğu ve cinsiyete dayalı olarak bir ayrıma tabi tutulmaksızın erkek ve kadın arasında eşit şekilde uygulanması gerektiği, aksi durumun AİHS’nin 14. maddesine aykırılık teşkil edeceği- Anayasa Mahkemesi önüne iptal istemi ile götürülen ancak iptal edilmeyen TMK.'nın 187. maddesinin yürürlükte olduğu dikkate alındığında, yürürlükte olan bir maddenin Anayasa’nın 17, AİHS’nin 8 ve 14. maddeleri karşısında uygulanmasının gerekip gerekmediği tartışma konusu olmuş, yapılan görüşme sonunda temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası bir antlaşma ile bir kanun hükmünün çatışması halinde, uluslararası antlaşma hükmünün öncelikle uygulanması gerekeceği sonucuna varıldığı- Hukuk Genel Kurulunca, kızlık soy isminin kullanılmasının aile birliğinin sağlanmasında olumsuz etkisi olacağı savunmasına karşı, aile birliğinin sağlanmasında ortak bir soyadın kullanılmasının etkisinin bulunmadığı kabul edilmiş, ortak soyadın bu konuya geleneksel yaklaşım dışında bir katkısının bulunmadığı, ortak bir aile ismi ile aile birliğinin yansıtılmaması halinde, evli çiftlerin ve/veya üçüncü tarafların somut ya da önemli bir sorun ile karşılaşmayacağı, nüfus hizmetlerinin yürütülmesinde çıkabilecek bir takım aksaklıların da teknik düzenlemeler ile aşılabileceği, ayrıca Hukuk Genel Kurulunca, evli kadınların aile birliği adına kocalarının soyadını taşımak zorunda bırakılmalarının -önüne kendi kızlık soyadlarını ekleyebilseler de- nesnel ve makul bir nedeni olmadığının kabul edildiği-
Taraflar arasındaki “kızlık soyadının kullanılması” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 11. Aile Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 12.05.2011 gün ve 2011/59 E. 2011/656 K. sayılı kararın incelenmesi davalı Nüfus Müdürlüğü Tem ...