Taşınmazın makiye ayrıldıktan sonra, yeniden orman sınırları içine alınamayacağı kabul edilse dahi, 1967 yılında yapılan genel arazi kadastrosunda çekişmeli taşınmazın tesbitine esas alınan Ağustos 1325 tarih 165 sıra numaralı tapu kaydı, 1948 tarihinde kesinleşen orman tahdidi ile orman sınırları içinde bırakıldığından hukuki değerini yitirmiş olduğundan ve davacı Şirket ya da önceki malikler yararına 22/03/1996 gün ve 1993/3-1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile kabul edilen özel yasalar uyarınca oluşturulmuş bir tapu bulunmadığı ve kadastro tesbitinde 1967 yılında yapıldığı göz önünde bulundurulduğunda davacı Şirketin, Orman Yönetiminin açtığı tapu iptal ve tescil davası sırasında makiye ayırma işlemini ileri sürmesinin yararına herhangi bir hukuki sonuç doğurmayacağı-
Taraflar arasındaki “yargılamanın iadesi” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Gebze Asliye 1.Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 13.02.2001 gün ve 1999/781 E- 2001/127 K. sayılı kararın incelenmesi davalı Orman İdaresi temsilcis ...
İlgili bağlantılar