Davalı Bankanın başlattığı icra takibi sırasında ismini bildirdiği borçluların menkul ve gayrimenkul mal varlıklarının araştırılması için tapu sicil müdürlüğüne ve emniyet müdürlüklerine müzekkereler yazıldığı, emniyetten gelen cevap üzerine borçlu ile isim benzerliği bulunan davacının aracına haciz konulup muhafaza altına alındığı uyuşmazlıkta, her ne kadar haciz ve muhafaza işlemi icra müdürlüğünce gerçekleştirilmiş ise de, takibin davalı tarafından başlatıldığı, kredi kartı borcu nedenine dayandığı, bu durumda davalının kredi kartı sözleşmesi yaptığı borçlunun kimlik bilgilerini ayırt edici biçimde bilmesi gerektiği, davalı alacaklının borçlunun kimlik bilgilerine ilişkin yeterli bilgiyi icra dosyasına verip vermediği, isim benzerliğinden doğan yanlışlığa davalı alacaklının kusuru ile sebep olup olmadığı araştırılmadan ayrıca davanın hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile çözümlenebilir nitelikte olduğu düşünülmeden HMK 266. maddesine aykırı biçimde bilirkişi görüşüne başvurularak İcra İflas Kanunu 5. maddesi uyarınca davanın bakanlık aleyhine açılması gerektiği kanaati ile husumetten reddinin isabetsiz olduğu, davalı bankanın basiretli bir tacir gibi borçluya ait kimlik bilgilerini yeterli açıklıkta alıp almadığı, takip başlatırken bu bilgileri icra müdürlüğüne bildirip bildirmediği araştırılmalı varılacak sonuca göre işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-

Dava, haksız haciz nedeni ile uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, istem reddedilmiş; karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.  Davacı, davalı Bankanın borçlusu aleyhinde başlattığı icra takibinde kendisi ...