Bilirkişi raporunda, borçlunun daha mütevazi yerlerde haline münasip edinebileceği meskenin değerinin saptanmamasının doğru görülmediği, diğer taraftan, söz konusu raporda, borçlunun haline uygun alabileceği evin değerinin net ve kesin olarak tespit edilmediği anlaşılmakta olup; bu haliyle de rapor hükme yeterli olmadığından, mahkemece, öncelikle, borçlunun haciz anında kanunen bakmakla yükümlü olduğu kişilerin kimler olduğunun, bu kişiler adına kayıtlı taşınmaz bulunup bulunmadığının, geçimlerini nasıl temin ettiklerinin de belirlenmesi suretiyle borçlunun sosyal ve ekonomik durumunun usulünce saptanması, sonrasında bilirkişiden ek rapor alınarak borçlunun daha mütevazi semtlerde haline münasip evi alabileceği değerin açık, net ve tek rakam olarak tespit edilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesis edilmesinin isabetsiz olduğu-
Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm ...