Ölüm ile vekalet ilişkisi son bulacağı- 6762 s. TTK'nın 305. maddesinde, "kurucuların gerçeğe aykırı olarak düzenledikleri beyanname, vesika ve sair varakalardan", 306. maddesinde de "esas sermayenin karşılığı tamamıyla taahhüt olunmamış veya karşılığı kanun hükümleri gereğince ödenmemiş iken taahhüt edilmiş ve yerine getirilmiş gibi gösterilmesinden doğan sorumluluğu"nun düzenlendiği-  Mahkemece davalı kurucuların zarara neden olan eylemlerinin ne olduğunun açıklığa kavuşturulmasından sonra anılan maddelere göre sorumlu olup olmadıklarının da ayrıca incelenmesi gerektiği- Mahkemece her ne kadar son dönem içtihatlarında belirtildiği gibi, bu türden uyuşmazlıklarda davacıların ortaklıklarının gerçek olup olmadığının, pay defterindeki kaydın diğer kayıtlarla örtüşüp örtüşmediğinin belirlenmesi, eğer böyle ise davalıların haksız fiil hükümleri uyarınca sorumlu olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği, yöneticilerin hukuka uygun davranmadıkları sabit olduğundan, TBK'nın 49. maddesinde düzenlenen hukuksal sorumluluğun ortaya çıkacağı kabul edilmişse de, benzer nitelikteki uyuşmazlıklarda sunulan dava dilekçelerinde, açıkça ödenen paraların istendiği zaman geri verileceğinin vaat edildiği bildirilmek ve zarar sorumlusu şirketler de taraf gösterilmek suretiyle, öncelikle bu şekilde ödenen paralarla davalı şirketlere ortak olunmadığının tespiti, daha sonra da ödenen paraların iadesi istenmiş olup ortak olunduğu açıkça kabul edilen ve 6762 sayılı TTK'nın 336. maddesi uyarınca doğrudan zarar talebinde bulunulan işbu davada, bu içtihatlarının uygulanamayacağı ve bu durumda, mahkemece, davanın 6762 sayılı TTK'nın 336. maddesi uyarınca doğrudan zarar iddiasına dayalı sorumluluk davası olduğu kabul edilerek, taraflar arasındaki uyuşmazlığın yukarıda açıklanan şekilde incelenip değerlendirilmesi gerektiği- Davacıların uğradıkları zarar miktarlarının tespiti için görüşüne başvurulan bilirkişi raporlarında, zarar miktarlarının hangi yöntemle ve nasıl tespit edildiği ve dava tarihi itibariyle talep edilebilecek zarar tutarlarına nasıl ulaşıldığı da denetime elverişli ve anlaşılabilir şekilde belirlenmemiş olduğundan, mahkemece, davacıların talep edebilecekleri zarar tutarları denetime elverişli bir şekilde tespit edilmeden, her bir davacı için hükmedilen tazminat miktarlarına nasıl ulaşıldığı açıklanmadan hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-

Taraflar arasında görülen davada Karaman 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 25/09/2014 tarih ve 2003/139- 2014/593 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 15/12/2016 günü hazır ...