Davacı yanın, işin başından beri sözlü anlaşma ile öngörülen haklarını elde etmeyi amaçladığı, burada yargıcın somut olayın kendine özgü özelliğini gözönünde tutarak istek sınırları içinde kalmak koşuluyla Anayasa ve yasalar çerçevesinde uyuşmazlığın adaletli ve hak dengesini sağlayacak biçimde çözüme ulaştırmasının en doğru yol olduğu, bunun içinde davalı kooperatiften davacının elde etmeyi amaçladığı sözlü ön anlaşma koşullarını kabul edip etmediğinin sorulmasının, kabul etmesi halinde işin iyi niyet kurallarına göre davacı tarafı da bağlayıcı niteliği bulunan anılan çerçevede karara bağlanmasının aksi takdirde tümden iptal ve tescile hükmolunmak suretiyle sonuçlandırılmasının gerekeceği-

Taraflar arasındaki "tapu iptali ve tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 16.6.1989 gün ve 1988/6951989/409 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi ...