Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, yalnızca 2009 yılına ait 11 aylık eylemden ötürü tazminat miktarı hesaplandığından mahkemenin 2009 yılı için hesaplanan süre dışındaki eylemler nedeniyle tazminata karar verilmesi, davalı lehine oluşan müktesep hakkın ihlali niteliğinde olacağından hükme esas alınan son bilirkişi raporuna itibar edilerek, 2009 ve 2010 yıllarında gerçekleşen tecavüz eylemleri için hesaplanan tazminata hükmedilmesinin haksız olduğu- Bozma ilamına uyulduğu halde, davalının söz konusu markayı kullanarak elde edilen kârın belirlenmesi bakımından, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, gerekçesi açıklanmadan; 2009 yılı için belirlenen kârlılık oranının salt tecavüz konusu ürünlere ait olup olmadığının belirtilmemesi, marka dışındaki unsurlar ve ayırt edici kelimenin tercih edilmesinden kaynaklı hesaplanan tenzilatın hasılattan vergi düşümü yapılmadan uygulanmasının doğru olmadığı-

Taraflar arasında görülen davada İzmir Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 08/02/2018 tarih ve 2017/47-2018/15 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin taraf vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi ...