Kavramlar
davaların birleşmesi
iddianın genişletilmesi
taleple bağlılık ilkesi
eşitlik ilkesi
borçlunun temerrüdü
alacak davası
temerrüt faizi
kâr payı
Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 8/B16 maddesindeki istisnadan doğan vergi avantajının davacı idareye ait olacağı, alacaklının, 3095 Sayılı Kanunun faiz halleri yönünden kendisine tanıdığı yasal imkânlardan yararlanmak istiyorsa, reeskont faizi oranında temerrüt faizi talep ettiğini kuşkuya yer bırakmayacak biçimde açıkça belirtmek zorunda olduğu, kaynağı ticari bir iş olsun olmasın, tüm para borçları için %30 temerrüt faizinin öngörüldüğü; ticari işlerde ise alacaklılara T.C. Merkez Bankası’nın kısa vadeli krediler için öngördüğü reeskont faizi oranına göre talepte bulunmak imkânının tanındığı, bu imkândan yararlanabilmek için; bir para borcunun mevcut olmasının, borcun ticari bir işten (TTK. 3; şimdi; 3 ve 21; şimdi; 19) doğmuş olmasının, ödeme yer ve zamanında geçerli banka iskonto haddinin kanuni temerrüt faizinden yüksek olmasının gerekeceği, dava dilekçesinde kanuni faiz isteyen davacının, ıslah yolu ile dahi müddeabihi arttıramayacağından, sonradan reeskont faizi talep edemeyeceği-
Taraflar arasındaki "alacak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul Asliye 2. Ticaret Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 19.10.1995 gün ve 1990/444 E1995/1318 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından isteni ...
Kavramlar
davaların birleşmesi
iddianın genişletilmesi
taleple bağlılık ilkesi
eşitlik ilkesi
borçlunun temerrüdü
alacak davası
temerrüt faizi
kâr payı
İlgili bağlantılar